4 Eylül Berlin: Büyük Yürüyüş, ‘ADİL VE DAYANIŞMACI BİR TOPLUM İÇİN’

HomeAlmanya

4 Eylül Berlin: Büyük Yürüyüş, ‘ADİL VE DAYANIŞMACI BİR TOPLUM İÇİN’

(Auf DEUTSCH ab Mitte des Artikels)

4 Eylül 2021’de, Berlin’de gerçekleştirilecek #unteilbar Yürüyüşü’ne çağrı

Siyasal ve toplumsal dengesizlikler geçtiğimiz yıl dramatik şekilde arttı. Pandemiyle birlikte dünya çapında, toplumsal açıdan nelerin yolunda gitmediği iyice açığa çıktı. Almanya’da da yoksulluktan etkilenen veya geleceğine kaygıyla bakan insanların sayısı giderek artıyor. Aynı zamanda iklim değişikliğinin etkileri bütün insanlığın geleceğine yönelik, giderek büyüyen bir tehdit oluşturuyor. İnsanlık düşmanlığı ile ırkçılığa onay verenlerin sayısı giderek artarken, AB’nin sınırlarında da her gün insanlar ölüyor.

İşte bu koşullarda #unteilbar olarak, yani bölünmemize izin vermediğimizi haykırmak için sokaklara çıkmanın tam da zamanı: Toplumdaki sosyal bölünmeyi ve iklim krizinin derinleşmesini durduralım! Herkesin korkusuzca ve istediği gibi yaşayabildiği, herkesin refahını merkezine alan bir toplum için hep birlikte mücadele edelim! Seçimler öncesinde yanlış anlaşılmalara meydan vermeyecek bir şekilde bütün açıklığıyla haykırıyoruz: Sosyal adaletsizliğin, insan haklarının ve iklimin korunmasının birbirine karşı kullanılmasına izin vermiyoruz.

Böyle gelmiş böyle gitmez.

Korona krizinde refah ile yoksulluk arasındaki uçurum iyice derinleşti. Kriz, düşük ücret sektöründe ve güvencesiz işlerde çalışanlar veya geliri olmayan insanlar üzerinde sadece sosyal ve ekonomik etkiler yaratmadı. Aynı zamanda Kovid 19’dan ölme riskleri de çok daha yüksek. Bugün şehirlerde kiralar dizginsiz bir şekilde yükseliyor. İnsanlar çok küçük evlerde veya toplu barınaklarda yaşamak zorunda kalıyor. Sığınmacılar yurtlarda tecrit ediliyor. Göçmen işçiler, örneğin et işleme veya evde bakım sektöründe olduğu gibi çoğunlukla sosyal standartların çok altında çalışmak zorunda kalıyor. Sağlık ve bakım alanındaki personel açığı, bu açığa bağlı olarak ortaya çıkan ve kabul edilemez çalışma koşulları, on yıllardır her alanda görülen ticarileşmenin sonucu. Krizin yükünü de en başta düşük ücret karşılığında veya hiç ücret almadan bakım işlerini üstlenmek zorunda kalan kadınlar taşıyor. Bu politikanın etkilerini de hepimiz derinden hissediyoruz: Eşitsizlik ve toplumsal bölünme derinleşiyor. Irkçı, kadın düşmanı ve antisemitik şiddet artıyor.

Artan eşitsizlik uluslararası düzlemde de kendisini gösteriyor: On yıllardır söz verildiği şekilde, aşı maddelerini herkesin ulaşabildiği küresel bir ürün haline getirmek yerine, en zengin ülkeler aşının büyük bölümünü kendilerine ayırdı ve patent birkaç büyük şirketin elinde. İklim değişikliği hız kaybetmeden sürmesine rağmen, acilen hayata geçirilmesi gereken sosyal-ekolojik dönüşüm, milliyetçi bencilliklere ve kısa vadeli kâr çıkarlarına kurban ediliyor.

Biz, başka konulara öncelik tanınmasını talep ediyoruz:

  • Yoksulluğun olmadığı, herkesin temel ihtiyaçlarının güvence altına alındığı bir toplum istiyoruz. İnsan onuruna yaraşır çalışma ve yaşam koşulları, eğitim, sağlık hizmetleri ve konut piyasa ekonomisine bırakılamaz!
  • Krizin yüklerini servet biriktirenlere ödeten bir siyaset istiyoruz. Aşağıdan yukarı yeniden bir paylaşım talep ediyoruz!
  • Herkese hizmet eden ve herkesin katkıda bulunabildiği bir demokrasi istiyoruz. Herkesin eşit şekilde katılabildiği, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan, ırkçılığa yer vermeyen, çocukların gönüllerince yaşayarak büyüdüğü kapsayıcı bir toplum talep ediyoruz!
  • Yapısal ırkçılığa, aşırı sağ ile iş birliğine karşı mücadele ediyoruz ve hem doğuda hem de batıda toplumsal antifaşizmden yanayız. Irkçılığa, antisemitizme, Müslüman karşıtı ırkçılığa ve kadın düşmanlığına geçit vermemek için safları sıklaştırıyoruz!
  • Dünyada ve ülkemizde herkesin insan haklarını kullanabilmesi, sığınma hakkının korunması, ülkesinden kaçmak zorunda kalanlara koruma sağlanması ve iklim krizinin adil bir şekilde çözüme kavuşturulması için çaba veriyoruz. Çünkü insan hakları bölünmez!
  • Dünya çapında KOVİD-10 aşı maddelerine adil bir erişim talep ediyoruz!

Demokratik değişim için çoğunluğun harekete geçmesi gerekir!

Irkçılık karşıtı gruplarında, sağlık ve bakım alanında çalışanların başlattığı harekette, kiracılar inisiyatiflerinde, insan hakları örgütlerinde, antifaşist gruplarda, sendikalarda, sosyal yardım kuruluşlarda, feminist ve eşcinsel gruplarında, internete ulaşım konusunda politik çalışmalar sürdüren gruplarda, savaş karşıtı harekette ve iklim hareketinde aktif olan kişiler olarak bir araya geldik. Aramızda inançlı kişiler de var inanmayanlar da. Farklı renklere sahibiz. Kimimiz göçmen, kimimiz yerliyiz. Gencimiz de var yaşlımız da. Engelli olanımız da var olmayanımız da. Cinsiyetimiz ve cinsel yönelimlerimiz farklı.

Hep birlikte 4 Eylül 2021’de, Berlin’de sokaklardayız: Bölünmeyeceğimizi, yani #unteilbar olduğumuzu, adil ve dayanışmacı bir toplum istediğimizi haykırmak için. Bu tam şimdi gerekiyor!

EK: Yürüyüş Çağrısını 270’in üzerinde Grup, Örgüt, dernek kuruluş imzaladı. İsimlerini aşağıdakı Link’de bulabilirsiniz.

#unteilbar-Großdemonstration | 4. September 2021 in Berlin | unteilbar.org

DEUTSCH:

#UNTEILBAR – FÜR EINE GERECHTE UND SOLIDARISCHE GESELLSCHAFT!

Aufruf zur #unteilbar-Demonstration am 4. September 2021 in Berlin

Die politischen und gesellschaftlichen Missstände haben sich im vergangenen Jahr dramatisch zugespitzt. Weltweit wurde mit der Pandemie offensichtlich, was gesellschaftlich falsch läuft. Auch in Deutschland sind immer mehr Menschen von Armut betroffen oder haben Existenzängste. Gleichzeitig werden die Auswirkungen des Klimawandels immer bedrohlicher. Während Menschenfeindlichkeit und Rassismus vermehrt Zustimmung finden, sterben täglich Menschen an den EU-Außengrenzen.

Gerade jetzt ist der Moment, um #unteilbar auf die Straße zu gehen: Stoppen wir die soziale Spaltung der Gesellschaft und die Verschärfung der Klimakrise! Streiten wir für eine Gesellschaft, in der alle Menschen ohne Angst selbstbestimmt leben können und in der das Wohl aller im Mittelpunkt steht! Im Vorfeld der Wahlen machen wir unmissverständlich klar: Wir lassen nicht zu, dass soziale Gerechtigkeit, Menschenrechte und Klimaschutz gegeneinander ausgespielt werden.

So kann es nicht weitergehen.

In der Coronakrise wird der Abstand zwischen Wohlstand und Armut noch größer. Menschen im Niedriglohnsektor, in prekärer Beschäftigung und ohne Einkommen werden nicht nur sozial und wirtschaftlich härter von der Krise getroffen. Sie haben auch ein deutlich erhöhtes Risiko, schwer an Covid 19 zu erkranken. Derweil steigen Mieten ungebremst. Viele Menschen müssen in zu kleinen Wohnungen oder in Gemeinschaftsunterkünften wohnen. Geflüchtete müssen in Lagern leben. Arbeitsmigrant*innen, etwa in der Fleischindustrie oder in der häuslichen Pflege, arbeiten oft jenseits aller sozialen Standards. Der große Personalmangel im Gesundheits- und Pflegebereich und, damit verbunden, die nicht hinnehmbaren Arbeitsbedingungen sind Folgen jahrzehntelanger Kommerzialisierung. Und es sind vor allem Frauen, die die Krise mit bezahlter und unbezahlter Sorge-Arbeit abfedern. Die Auswirkungen dieser Politik sind für uns alle spürbar: Sie verstärkt Ungleichheit und spaltet unsere Gesellschaft. Rassistische, antifeministische und antisemitische Gewalt nehmen zu.

Die wachsende Ungleichheit zeigt sich auch auf internationaler Ebene: Statt Impfstoffe zu globalen öffentlichen Gütern zu machen – wie im letzten Jahr versprochen –, haben sich die reichsten Länder den Löwenanteil gesichert und die Patente bleiben in den Händen weniger Großunternehmen. Obwohl der Klimawandel ungebrochen voranschreitet, wird der dringend notwendige sozial-ökologische Umbau nationalen Egoismen und kurzfristigen Profitinteressen geopfert.

Wir fordern andere politische Prioritäten:

  • Wir wollen eine Gesellschaft ohne Armut, in der die Grundbedürfnisse aller Menschen gesichert sind. Menschenwürdige Arbeits- und Lebensbedingungen, Bildung, Gesundheitsversorgung und Wohnraum dürfen nicht dem Markt überlassen werden!
  • Wir wollen eine Politik, bei der diejenigen, die Reichtum angehäuft haben, die Kosten der Krise tragen. Für eine Umverteilung von oben nach unten!
  • Wir wollen eine Demokratie, die für alle da ist und die von allen mitgestaltet werden kann. Für eine geschlechtergerechte, antirassistische und inklusive Gesellschaft, an der alle gleichermaßen teilhaben können und die allen Kindern ein kindgerechtes Aufwachsen ermöglicht!
  • Wir kämpfen gegen strukturellen Rassismus und jegliche Zusammenarbeit mit der extremen Rechten und stehen für einen gesellschaftlichen Antifaschismus – im Osten wie im Westen. Wir schließen die Reihen gegen Rassismus, Antisemitismus, antimuslimischen Rassismus und Antifeminismus!
  • Wir setzen uns ein für die Menschenrechte aller, für das Recht auf Schutz und Asyl und für eine gerechte Bewältigung der Klimakrise – vor Ort und weltweit. Menschenrechte sind #unteilbar!
  • Wir fordern einen weltweit gerechten Zugang zu COVID 19-Impfstoffen!

Für einen demokratischen Aufbruch der Vielen!

Wir kommen aus antirassistischen Gruppen, der Krankenhaus- und Care-Bewegung, Mieter*innen-Initiativen, Menschenrechtsorganisationen, aus antifaschistischen Gruppen, Gewerkschaften, Wohlfahrtsverbänden, feministischen und queeren Gruppen, netzpolitischen Organisationen, der Anti-Kriegs-Bewegung und der Klimabewegung. Wir sind religiös oder nicht, BIPoC und Weiße, mit und ohne Migrationsgeschichte, jung und alt, mit oder ohne Behinderung, haben unterschiedliche Geschlechter und sexuelle Orientierungen. Gemeinsam gehen wir am 4. September 2021 in Berlin auf die Straße: #unteilbar für eine gerechte und solidarische Gesellschaft – gerade jetzt!

#unteilbar-Großdemonstration | 4. September 2021 in Berlin | unteilbar.org