4 Eylül Berlin Yürüyüşünde IRKÇILIK KARŞITI KORTEJ – Garip Bali

HomeManşet

4 Eylül Berlin Yürüyüşünde IRKÇILIK KARŞITI KORTEJ – Garip Bali

Unteilbar adlı geniş yelpazeli bileşim yine büyük bir yürüyüş gerçekleştiriyor: 4 Eylül 2021 Berlin-Mitte

Berlin dışından da destek gören ırkçılık karşıtı bir platform ise, bu büyük yürüyüşte IRKÇILIK KARŞITI bir KORTEJ oluşturuyor. ABA (Aktionsbündnis Antirassismus) ve WCU (Well’come United) gibi ağ nitelikli yapıların oluşumunda aktif yer aldıkları KORTEJ-Platformun çıkardığı çağrı şu ana kadar 50 civarında grup tarafından imzalandı.

Aşağıda, sekiz dile çevrilen IRKÇILIK KARŞITI GÜÇ BLOKun çağrısını türkçe, kürtçe ve almanca dilinde yayınlıyoruz:

(Ayrıca her üç dildeki metinleri şu linkler üzerinden PDF formatında veriyoruz: Aufruf_türkçe, Aufruf_kürtçe, Aufruf_Deutsch)

……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..

TÜRKÇE
YALLAH AVANTI HAYDI DAYANIŞMANIN SICAK SONBAHARINA KATILMAYA

IRKÇILIK KARŞITI MÜCADELE BİRLEŞTİRİR. KİMSENİN AYRIŞTIRILMADIĞI BİR TOPLUM İÇİN MÜCADELE EDELİM!

Dayanışmamızın sonhabarı bundan 6 yıl önce 2015´deki Göç Yazı´nda başladı. Bu süreçte mülteci- lere karşı kurulmuş olan Avrupa Birliği dışındaki sınırlar yıkılmıştı. 4 Eylül 2021´deki büyük #unteilbar eyle- minde bu mücadeleyi büyüteceğiz. Bu eylemle sayısız ırkçılık karşıtı, sömürgecilik karşıtı, kuir-feminist, antifaşist, göçmen ve çevre konulu toplumsal hareket yer alıyor.

2015 yılında kardeşlerimiz sınırların ötesine geçmek için yola çıktılar. Militarize edilmiş sınır koruma örgütü Frontex´i aşmaya çalışıp hareket özgürlüğü ve iltica etme haklarını kullanmak istediler.

Bu sırada dayanışma gösteren toplumun büyük çoğunluğu buraya gelmeyi başaranları sahiplenip “hoşgeldiniz” dedi. Göçmen örgütleri, mülteci insiyatifleri, dayanışma ağları gibi pek çok oluşum gelenleri korumanmasının ve rahatlığının sağlanması için çaba gösterdi. Bu oluşumlar Almanya´ya gelenler için insan- ca yaşamı, barınmayı ve çalışmayı mümkün kılmak için bir araya geldiler veya kuruldular.

Ama 2015 Göç Yazı´ndan bu yana çok şey yaşandı. Bir yandan ırkçılık karşıtı birliğimiz, sesimiz, bağlarımız ve Almanya´daki göçmen yaşamı daha güçlü hala geldi ama öbür yandan siyasal baskı ve şiddet daha şiddetli ve açık hale geldi.

KURUMSAL IRKÇILIK, ANTI-SEMİTİZM VE SAĞ TERÖRİZM YOK EDİLSİN!

2020´nin Eylül ayında Moria kampında yaşanan yangından sonra Seehofer ve arkadaşları, kampları yandığı için evsiz kalan mültecilerin Almanya´ya gel- mesine ne pahasına olursa olsun engel olmaya çalıştı. Hatta Almanya´daki eyaletlere yasak koyarak, kendi inisyatifleri ile mültecileri kabul etmelerine engel oldu. Onların bu tavrı ülkede kalmanın zorlaşması ve zorla geri göndermelerin arttığı bir süreçte Akdeniz´de “ölmeye bırakan” ırkçı siyasetin devamı anlamına geli- yordu. Mültecilerin denizde boğulmalarının engellen- mesi için yapılan kurtarma çalışmalarının suçmuş gibi gösterilmesi, pandeminin ortasında Alman ve Berlin hükümetlerinin insanları zorla dünyanın en tehlikeli ülkelerinden biri olduğu söylenen Afganistan´a geri gönderilmesi vb. bunların tümü de aynı politikaların yol açtığı sorunlardır. Bu siyaset parlamentodaki ve sokaktaki sağcıların değirmenine şu taşımak anlamına geliyor. Korkunç sağ terörist saldırıların Almanya´da- ki herkesi tehdit eden boyuta gelmesi ırkçılığın sınır-içinde de öldürdüğünü gösteriyor. AfD siyasileri, ırkçı ve antisemitist komplo teorilerinden beslenen bu ırkçı sağ teröristlerin parlamenter kanadını temsil ediyor. Göçmenlerin yaşamı güvende değil, çünkü devlet kurumlarının nazilerden arındırılması hiçbir zaman gerçekleşmedi. Dessau, Kleve, Delmenhorst gibi yerlerde polis gözaltısında öldürülen 159 insanın hesabını soruyoruz. Siyasiler ve güvenlik güçleri kendi içlerinde, yargı mekanizmalarında ve toplumda barındırdıkları sağcı oluşumlar ile mücadele etmeyi reddetmektedir.

BURADAYIZ VE BURADA KALACAĞIZ

Bu nedenle mesele bizim için bütünsel olarak ele alınmalıdır: Herkes için iyi bir yaşam öneriyoruz. Co- vid-19 pandemisi sırasında sistem için hangi hayatının değerli hangisinin değersiz olduğunu gördük. Siyasile- rin ürettiği politikalar düzenli olarak mültecileri güvensiz ve sıkış tıkış kamplarda karantina içinde tutmaya devam etti. Halbuki mültecilere olduğu gibi evsizlere de, mesafe ve hijyen kurallarına uyan barınma imkanı sağlanabilirdi. Ama aksine sınırlar kapalı tutulmaya devam edildi!

Kimileri güvenli evlerinden yaşamaya/çalışmaya de- vam ederken göçmen işçiler açlık parasına tarlalarda Spargel(Kuşkonmaz) ve çilek toplamaya, fabrikalarında insanların ağzına layık” et üretmeye devam etti.

Kısaca pandemi, bir çok insan için -göçmen olsun olmasın fark etmez- temizlik ve bakım hizmetlerinde insanlık dışı çalışma koşullarının sürdürülmesi anlamına geldi. Bunu yaparlarken hala kasa önünde beklemeye, evlere yemek siparişi getirmeye, adeta suç unsuru haline getirilmiş işlerini yapmaya devam ettiler.

Bunlara rağmen Alman kimlikleri olmadığı sürece 3. kuşak göçmen topluluklarının (bu ülkede vergi öde- melerine rağmen) hala demokratik seçme ve seçilme hakları bulunmuyor. Bu anti-demokratik ve yapısal ırkçılığın milyonlarca insanı referandumlardan ve seçimlerden uzak tutması demektir.

Doğa kırımı Güney yarımkürede yaşayan insanlar için uzun zamandır bir gerçeklik halini almış ve zorunlu göçün sebepleri arasına girmiş durumda. Bu neden- le adil bir çevre politikası için mücadele, kaçınılmaz olarak, sömürgeci karşıtı mücadeleler ile birleşmiş ve onlardan ayrı tutulamaz durumdadır. Fosil yakıtların sömürgecilik sonrası şekiller alarak yağmalanmaya de- vam edilmesi pandemiden çok önce insanların temel yaşamsal ihtiyaçlarını ellerinden aldı. Pandemi küresel adaletsizlik zincirinin yarattığı etkileri kat kat artırdı.

Tıbbi malzemelerin dayanışmacı olmayan biçimlerde dağıtılması ve kar odaklı, sağlık hakkına dayanmayan patent hakları meselesi yukarıda özetlenen bu süreçle- rin devamı anlamına geliyor. Ne küresel iklim yıkımı ne de pandemi ulusal sınırların aşılmasını mümkün kılıyor. Acilen ulusal sınırların ötesine geçen, küresel- adil-bir- çözüme ihtiyaç VAR!

OYUN BİTTİ! KAPİTALİST IRKÇI NORMALİTEYE DÖNMEK İSTEMİYORUZ!

Yaptığımız teşhis şudur: okun yaydan çıkmaya hazır olduğu zamanlardayız. Her şey mümkün. Ama okun nereye gideceği bizim vereceğimiz mücadeleye, hayal kurma gücümüze ve örgütlenmemize bağlı. Acilen herkes için dayanışmacı bir topluma geçmemiz gereki- yor. 4 Eylül 2021´de Berlin´de açık bir şekilde gös- termemiz gereken, kendi tırnaklarımızla kazıyarak ve gün be gün yükselttiğimiz mücadelelerimizi su yüzüne çıkartmaktır.

YALLAH, AVANTİ, HAYDİ! 4.9´DAKİ UNTEILBAR EYLEMİNDE KURULACAK OLAN IRKÇILIK KARŞITI CEPHEDE BİRLEŞELİM

TALEPLERIMIZ ŞUNLARDIR:

Herkesin barınabilmesi için belgesiz göçmenlerin kalma hakkının legalize edilmesi!

Herkesin barınma hakkı için kampların boşaltılması!

Arama kurtarma çalışmalarının yaygınlaşıp meşrulaştırılması için Akdeniz´de ölmeye bırakılmaya karşı çıkılması!

Oylarımızı saymayan düzene karşı, herkese seçme ve seçilme hakkı verilmesi!

İnsanların zorla göç ettirilmesine karşı, herkesin hareket özgürlüğünün sağlanması!

Anayasal Koruma adı altında sağcıların korunmasının engellenmesi ve devlet kurumlarının nazilerden arındırılması !

Herkese güvenceli bir yaşam için nazilerin silahsızlandırılması!

İş koşullarının sömürülmesine karşı herkese evrensel bir temel gelirin sağlanması!

Sağlıktan kar elde edilmesinin engellenmesi, herkese ait olan sağlık hakkının yerine getirilmesi!

Ekosistemin sömürülmesinin durdurulması ve Güney yarımkürenin yağmalanmasının durdurulması, herkes için adil bir iklim düzenine geçilmesi !

DESTEKLEYENLER:

ABA – Aktionsbündnis Antirassismus, ABA – TK (Tür- kiye-Kürdistanli Göcmenler Platformu), Afghanischen Aufschrei Düsseldorf, Afrique-Europe-Interact, AG Asylsuchende SOE e.V., AG Right to the City for All der Kampagne Deutsche Wohnen und Co. Enteignen, Alarm Phone Berlin, Amaro Foro, Asmara’s World e.V., Balkanbrücke, Bundesweites Aktionsbündnis ‚NSU- Komplex auflösen‘, Community for all, Ende Gelände, FLINTA* Netzwerk, Flüchtlingsrat Hamburg, Flücht- lingsrat Thüringen e.V., Flüchtlingsrat Wiesbaden, Gemeinsam gegen die Tierindustrie, Ihr seid keine Sicherheit!, Initiative Amed Ahmad, Initiative Duis- burg 1984, Initiative für die Aufklärung des Mordes an Burak Bektaş, Initiative gegen das EU-Grenzregime in Afrika, Initiative Postmigrantisches Radio, Internatio- nal Women Space, Interventionistische Linke Berlin, ISD-Initiative Schwarze Menschen in Deutschland Bund e.V., Jüdische Stimme, Jugendliche ohne Gren- zen, Kampagne EntnazifizierungJETZT“, kein mensch ist illegal – Hanau, kein mensch ist illegal – Kassel, KOP-Kampagne für Opfer rassistischer Polizeigewalt Berlin, Kotti & Co, Lager-Watch Thüringen, Medibüro Berlin, Mediterranea Berlin, Migranos Movement, Nicht ohne Uns 14 Prozent, OMAs gegen Rechts. Berlin, Right to the City AG bei Deutsche Wohnen Enteignen, RomTrial, Seebrücke, Seebrücke München, Solidarity City Berlin, Theater X, unofficial.pictures, Leipzig/Suhl, Verein für die solidarische Gesellschaft der Vielen e.V., We‘ll Come United, Wohnungslosenparlament in Grün- dung, Zusammenleben Willkommen

WWW.FACEBOOK.COM/EVENTS/1671983332998772

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..

KURDÎ

WERIN DI VÊ XWEPÊŞANDAN DIJÎNIJADPERSTANE DE BEŞDARÎ BIKIN #UNTEILBAR-DEMO

DEM: 4.9.2021 LI BERLINÊ

HAYDÊ, YALLAH, JI BO PAYIZA GERM YA HEVGIRTINÊ

TÊKOŞÎNÊN LI DIJÎ NIJADPERESTIYÊ BIKIN YEK Û JI BO CIVAKEKE NEDABEŞBAR HEWL BIDIN

Payiza hevgirtina me berî şeş salan di “havîna 2015an, dema koçberiyê» de dest pêkir, dema ku dîwarê girtina penaberan a ewropî li ser sînorên derveyî Yekîtiya Ewropayê hat hilweşandin! Di 4.9.2021an de, em ê payîza hevgirtinê di xwepêşandana mezin a tifaqa #nedabeşbar (#unteilbar-Bündnisses) de bidomînin. Em xebatên xwe yên di warên dijî-nîjadperest, dekoloniyal, queer-femînîst, dijî-faşîst, koçberî, kiriya malan, avûhewa û têkoşînên civakî bidomînin.

Di sala 2015an de, xwişk û birayên me sînorên navdewletî derbas kirin, çavdêriya mîlîtarîzekirî ya sînorî ‚Frontex‘ derbas kirin û doza mafê xelkê, tevgera azad û penaberiyê kirin. Di vê navberê de, Lê ji havîna 2015an ya dema koçberiyê û vir de gelek tişt qewimîn! Ji aliyekî ve, têkoşînên me yên dijî- nijadperestî yên nedabeşbar, deng û jiyana me ya koçberî li Almanyayê hîn bihêztir kir û li aliyê din em jî rastî zext, zordarî û şîdeta siyasî hatin!

NIJADPERESTIYA BIPERGAL, DIJ-SEMITÎZM Û KUŞTINA TERORÎSMA RASTGIR

Piştî şewata kampa penaberan li Moria li Lesbosim, Septembera 2020î, Seehofer û Co bi awayekî tund hilgirtina penaberên ku di rewşek xeterenak de ne û bêmal bûne red kir û qebûl nekir ku kampên dijî-mirovî werin valakirin. Wan heta pejirandina penaberan li dewletên federal jî qedexe kir ku ew bi bernameyên xwe yên dilxwaz nekarin pêşwaziya penaberan bikin.

Vê siyaseta nijadperestane girseya ku di Deryaya Navîn de dimire hîn bêtir meşrû kir, di heman demê de li vî welatî perspektîfên mayînê kêm dibin û polîtîkayên dersînorkirinê tên meşandin. Rizgarkerên deryayê  tên sûcdarkirin. Almanya û hukûmeta Berlînê di wexta lokdownê de penaberan dersînor dikin û dişînin Afganistanê ku welatê herî xeternakli cîhanêye.

Ev polîtîka li meclîsan û li kolanan wek avê ye ji bo aşê rastgiran! Herî xerab, kiryarên terorî yên tirsnak, ên rastgir ên li Almanyayê, bêrawestan ji her kesî re diyar kir ku nijadperestî li hundir jî dikuje. Siyasetmedarên AfD efsaneyên komploya nijadperestî û dijî-semîtîk belav dikin û wekî milê meclîsê yê terorîsma rastgir tev digerin. Jiyana koçberan ne ewle ye ji ber ku dayreyên Em şîna xwişk û birayên xwe yên ku li Hanau, li Halle, li Kasselû li Munîhê ji hêla nîjadperestan ve hatin kuştin, digirin. Mexdûr nayên ji bîr kirin û di têkoşîna me de dijîn! Em ji bo dosyaya hevalên xwe yên li Hanau, bîranîn, edalet, zelalkirin û encamên giştî daxwaz dikin. Em dê rihet nebin, em dê netirsin û em dê ji bo civata hevgirtî hewl û têkoşîna xwe bidomînin.

EM LI VIR IN Û EM DÊ LI VIR BIMÎNIN

Ji ber vê yekê ji bo me tiştê herî girîng ev e: Em ji bo her kesî jiyana xweş daxwaz dikin! Di dema pandemiya Corona de, me dît ku jiyana kê girîng e û ya kê ne girîng e. Siyasetmedaran bi domdarî tercîh kirine ku penaberan li kampên ne ewle, asê û karantîne bikin. Li şûna valakirin û peydakirina xaniyekî nenavendî ji penaberan û bêmalan re, derî li wan girtin!

Tevî ku hinan dikarîn vegerin xaniyekî ewle, karkerên koçber neçar bûn ku ji bo meaşên birçîbûnê Spargel û fêkiyan berhev bikin an goşt li Tönnies li perçeyên piçûktir bikelînin. Ji bo pir kesan, koçber an ne, ev tê vê wateyê ku divê ew wekî paqijkerên kêm-mûçe û xebatkarên lênêrînê yên li nexweşxaneyan heya mirinê bixebitin. Ew neçar bûn ku liser kaseyan bisekinin, xwarinê bişînin ber deriyê xaniyên xwe, û pirî caran mirovên di nav malan de wekî koçberên neqanûnî paqij bikin û lê binihêrin.

Tevî ku niha ev nifşê 3an e ku ew li Almanya dijîn, dixebitin û bacê didin jî, heger ne hemwelatiya Almanyayê bin, mafê wan ê hevserokatiyê yê demokratîk tune. Dema ku hema hema 10 mîlyon mirov ji hilbijartin û referandûmê dûr bimînin, ev nijadperestiya ne demokratîk û bipergal e.

Jîngehkujî ji mêj ve ji bo mirovên li Başûrê gerdûnê rastiyek e û yek ji wan sedemên herî cidî yên revînê ye, ji ber vê yekê ye ku têkoşîna dadmendiya avûhewayê bi têkoşînên dijî-kolonyalîst ve bi rengek necudabar ve girêdayî ye. Talankirina paş-kolonyal a çavkaniyên fosîl ên li Başûrê gerdûnê, jiyan û jîngehên xwezayî yên mirovan ji berî pandemiyê heye. Pandemîyê ev zincîra newekheviya cîhanî pir zêde kiriye. Belavkirina nehevseng a kelûpelên bijîjkî û qanûnek patentê ya bi tenê ji bo berjewendiyê, ne ji bo tenduristiyê di vê berdewamiyê de ye. Ne hilweşîna avûhewayê û ne jî pandemî li ser sînorên neteweyî radiwestin! Pêdiviya me ya lezgîn ji bo her kesî bi çareseriyên cîhanî heye!

LÎSTIK BIDAWÎ BÛ! EM NAXWAZIN CAREKÎ DIN LI NIJADPERESTIYA KAPÎTALSTÎ Û NORMAL VEGERIN!

Têgihîştina me ev e: em di serdemeke pir guherbar de dijîn, her tişt vekirî ye, û bi ku ve diçe; bi têkoşîn, dîtin û tifaqên me ve girêdayî ye! Pêdiviya me ya lezgîn ji bo her kesî derketina nav civakeke hev girtîye! Di 4/9/2021 de em dê li Berlînê bin da ku bi zelalî bibêjin; rojbiroj me bi têkoşîn û hevgirtina xwe ya destanî ronahî xiste nav tariya qirêj û em dê vê bi her awayî bidomînin!

 چلو چلو, VAMOS, ALLEZ, DI 4/9 DE EM LI DIJÎ NIJADPERESTIYÊ RABIN

#UNTEILBAR-DEMO!

EM DAXWAZ DIKIN:

Niha were legalîzekirin! Ji bo mafê rûniştinê ji bo her kesî!

Derxistina demildest! Ji bo mafê xanî ji bo her kesî!

Li dijî hiştin ku li Deryaya Navîn bimirin! Ji bo mafê rizgarkirina di tengasiyê de li deryayê!

Bêyî dengên me demokrasî çênabe! bo mafê dengdanê ji bo her kesî!

Dersînornekirin! Ji bo mafê azadiya tevgerê ji bo her kesî!

Parastina qanûna bingehîn were betalkirin! Ji bo paqijkirina rayedarên nijadperest!

bêçekkirina Nazis! Ji bo jiyaneke ewle ji bo her kesî!

Li dijî şert û mercên xebitandinê! Hatina bingehîn a şert û merc ji bo her kesî!

Bi tenduristiyê re berjewendî tune!

Ji bo mafê karûbarên berjewendiya gelemperî ji bo her kesî!

Li dijî bikaranîna ekosîstem û mirovan li başûrê cîhanî! Dadmendiya avûhewayê ji bo her kesî!

PIŞTGIR:

ABA-Aktionsbündnis Antirassismus, ABA-TK (Türkiye-Kürdistanlı Göçmenler Platformu), Afghanischen Aufschrei Düsseldorf, Afrique-Europe-Interact, AG Asylsuchende SOE e.V., AG Right to the City for All der Kampagne Deutsche Wohnen und Co. Enteignen, Alarm Phone Berlin, Amaro Foro, Asmara’s World e.V., Balkanbrücke, Bundesweites Aktionsbündnis‚ NSU-Komplex auflösen‘, Community for all, Ende Gelände, FLINTA* Netzwerk, Flüchtlingsrat Hamburg, Flüchtlingsrat Thüringen e.V., Flüchtlingsrat Wiesbaden, Gemeinsam gegen die Tierindustrie, Ihr seid keine Sicherheit!, Initiative Amed Ahmad, Initiative Duisburg 1984, Initiative für die Aufklärung des Mordes an Burak Bektaş, Initiative gegen das EU-Grenzregime in Afrika, Initiative Postmigrantisches Radio, International Women Space, Interventionistische Linke Berlin, ISD-Initiative Schwarze Menschen in Deutschland Bund e.V., Jüdische Stimme, Jugendliche ohne Grenzen, Kampagne „EntnazifizierungJETZT“, kein mensch ist illegal–Hanau, kein mensch ist illegal –Kassel, KOP-Kampagne für Opfer rassistischer Polizeigewalt Berlin, Kotti&Co, Lager-Watch Thüringen, Medibüro Berlin, Mediterranea Berlin, Migranos Movement, Nicht ohne Uns 14 Prozent, OMAs gegen Rechts-Berlin, RomTrial, Seebrücke, Seebrücke München, Solidarity City Berlin, Theater X, unofficial.pictures, Leipzig/Suhl, Verein für die solidarische Gesellschaft der Vielen e.V., We‘llCome United, Wohnungslosenparlament in Gründung, Zusammenleben Willkommen

WWW.FACEBOOK.COM/EVENTS/1671983332998772

………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….

DEUTSCH

KOMMT ZUM ANTIRASSISTISCHEN BLOCK DER #UNTEILBAR-DEMO AM 4.9.2021 IN BERLIN

YALLAH, AVANTI, HAYDIAUF IN DEN HEISSEN HERBST DER SOLIDARITÄT!

ANTIRASSISTISCHE KÄMPFE VERBINDEN, EINE UNTEILBARE GESELLSCHAFT

FÜR ALLE ERKÄMPFEN!

Unser Herbst der Solidarität hat vor sechs Jahren im „Sommer der Migration 2015“ begonnen, als an den EU-Außengrenzen die Mauer der europäischen Ab- schottung von Geflüchteten niedergerissen wurde! Am 4.9.2021 führen wir auf der Großdemonstration des #unteilbar-Bündnisses unseren Herbst der Solidarität weiter. Wir machen weiter Druck – mit unseren unzäh- ligen antirassistischen, dekolonialen, queer-feminis- tischen, antifaschistischen, migrantischen, mieten-, klima-politischen und sozialen Kämpfen.

2015 haben sich unsere Geschwister auf den Weg ge- macht, nationale Grenzen zu überqueren, die hochmilitarisierte Grenzüberwachung ʻFron- texʼzu überwinden und ihr Recht auf Bewegungsfreiheit und Asyl einzufordern. Währenddessen machte sich die solidarische Mehrheit der Gesellschaft start- klar, Alle „Willkommen“ zu heißen! Migrantische Selbst- organisationen, Geflüchteten-Initiativen, solidarische Netzwerke, Initiativen und Gruppen gründeten sich, um Migrant*innen dabei zu unterstützen, gut anzukommen und in Almanya menschenwürdig zu leben, zu wohnen und zu arbeiten. Aber seit dem Sommer der Migration 2015 ist viel passiert! Einerseits wurden unsere antirassistisch-un- teilbaren Kämpfe, unsere Stimmen, Vernetzungen und das migrantische Leben in Almanya zwar noch stärker, aber andererseits waren wir auch politischem Druck, Repression und Gewalt ausgesetzt!

INSTITUTIONELLER RASSISMUS, ANTISEMITISMUS UND RECHTSTERRORISMUS TÖTEN!

Nach dem Feuer im überfüllten Geflüchtetencamp im Lager Moria auf Lesbos im September 2020 haben sich Seehofer & Co vehement geweigert, obdachlos gewordene Geflüchtete in einer lebensbedrohlichen Situation aufzunehmen und die menschenfeindlichen Lager zu evakuieren. Sie haben den Bundesländern sogar verboten, mit eigenen freiwilligen Landesauf- nahmeprogrammen Geflüchtete aufzunehmen. Diese rassistische Politik legitimierte weiter das massenhaf- te Sterben-Lassen im Mittelmeer, während hierzulande Bleibeperspektiven abgebaut und auf Abschiebe- politik gesetzt wird. Seenotrettung wird kriminalisiert – Deutschland und die Berliner Regierung schieben mitten im Lockdown nach Afghanistan, dem gefähr- lichste Land der Welt, ab. Diese Politik ist Wasser auf den Mühlen der Rechten in den Parlamenten und auf der Straße! Erschreckende, rechtsterroristische Attentate haben in Almanya Allen schonungslos vorgeführt, dass Rassismus auch im Inneren tötet. AfD-Politiker*innen verbreiten rassisti- sche und antisemitische Verschwörungsmythen und handeln als parlamentarischer Arm des rechten Terrors. Migrantisches Leben ist nicht sicher, denn die Entnazifi- zierung in den Behörden hat nie stattgefunden. Wir be- klagen die 159 Opfer, die in Polizeigewahrsam getötet wurden – wie in Dessau, Kleve, Delmenhorst. Bis heute verweigern Politik und Sicherheitsbehörden rechte Netzwerke in der Gesellschaft, in Polizei, Justiz und in der Bundeswehr zu entwaffnen und zu bekämpfen. Wir trauern um unsere Geschwister, die in Hanau, in Halle, in Kassel und in München von Rassisten ermor- det wurden. Die Opfer sind unvergessen und leben in unseren Kämpfen weiter! Mit unseren Freund*innen in Hanau fordern wir Erinnerung, Gerechtigkeit, lücken- lose Aufklärung und Konsequenzen. Wir werden keine Ruhe geben, wir lassen uns nicht einschüchtern und wir kämpfen weiter für die solidarische Gesellschaft der Vielen.

WIR SIND DAUND WIR BLEIBEN DA!

Deshalb geht es für uns ums Ganze: Wir fordern das gute Leben für Alle! Während der Corona-Pandemie haben wir gesehen, wessen Leben zählt und wessen nicht. Die Politik hat sich konsequent dafür entschie- den, Geflüchtete in unsicheren, beengten Lagern unter Quarantäne zu stellen. Anstatt zu evakuieren und sowohl Geflüchteten als auch Obdachlosen dezentrale Wohnungen zur Verfügung zu stellen, wurden Tore zu- gemacht!

Während die einen sich in ein sicheres Zuhause zu- rückziehen konnten, mussten Arbeitsmigrant*innen für Hungerlöhne Spargel und Erdbeeren pflücken oder Fleisch bei Tönnies in mundgerechte Stücke schneiden. Für viele Menschen, migrantisch oder nicht, hieß es, sich als unterbezahlte Reinigungs- und Pflegearbeiter*innen in den Krankenhäusern kaputt zu arbeiten. Sie mussten weiter an den Kassen stehen, Essen bis an die Wohnungstür liefern und oft als Illega- lisierte in Haushalten putzen und pflegen. Und das obwohl Menschen, die schon in der 3. Gene- ration in Almanya leben, arbeiten und Steuern zahlen, kein demokratisches Mitbestimmungsrecht haben, wenn sie nicht die deutsche Staatsangehörigkeit besitzen. Es ist undemokratisch und institutioneller Rassismus, wenn fast 10 Mio. Menschen von Wahlen und Volksentscheiden ausgeschlossen werden.

Der Ökozid ist für Menschen im Globalen Süden schon längst Realität und eine der häufigsten Flucht- ursachen, weshalb der Kampf um Klimagerechtigkeit untrennbar mit dekolonialen Kämpfen verbunden ist. Die postkoloniale Plünderung fossiler Rohstoffe im Globalen Süden hat den Menschen schon lange vor der Pandemie ihre natürlichen Lebensgrundlagen und Lebensräume geraubt. Die Pandemie hat diese Kette der globalen Ungleichheit vervielfacht. Die unsolidarische Verteilung medizinischer Güter und ein rein profi- torieniertes, nicht gesundheitsorientiertes Patentrecht steht in dieser Kontinuität. Weder Klimakollaps noch Pandemie machen vor nationalen Grenzen halt! Wir brauchen dringend global-gerechte Lösungen für Alle!

GAME OVER! WIR WOLLEN KEIN ZURÜCK

IN DEN KAPITALISTISCH-RASSISTISCHEN NORMAL- ZUSTAND!

Unsere Diagnose lautet: wir leben in einer hochbrisanten Zeit, es ist alles offen, und wohin es geht, hängt von unseren Kämpfen, Visionen und Bündnissen ab! Wir brauchen dringend einen Aufbruch in eine solidarische Gesellschaft für Alle! Am 4.9.2021 sind wir in Berlin, um klar und deutlich zu sagen, dass wir tagein tagaus mit unseren Kämpfen und unserer handge- machten Solidarität Licht in die trübselige Dunkelheit gebracht haben und es ohne wenn und aber auch weiterhin tun werden!

VAMOS, ALLEZ, چلو چلو SCHLIESST EUCH DEM ANTIRASSISTISCHEN BLOCK DER #UNTEILBAR-DEMO AM 4.9. AN!

WIR FORDERN:

Legalisierung jetzt! Für ein Bleiberecht für Alle!

Evakuierung sofort! Für ein Recht auf Wohnen für Alle!

Gegen das Sterbenlassen im Mittelmeer! Für das Recht auf Rettung in Seenot!

Keine Demokratie ohne unsere Stimmen! Für ein Wahlrecht für Alle!

Keine Abschiebungen! Für ein Recht auf Freizügigkeit für Alle!

Verfassungsschutz abschaffen!

Für die Entnazifizierung aller Behörden!

Nazis entwaffnen! Für ein sicheres Leben für Alle!

Gegen ausbeuterische Arbeitsverhältnisse! Bedingungsloses Grundeinkommen für Alle!

Keine Profite mit der Gesundheit!

Für ein Recht auf Daseinsvorsorge für Alle!

Gegen die Ausbeutung der Ökosysteme und der Menschen im globalen Süden! Klimagerechtigkeit für Alle!

UNTERSTÜTZER*INNEN:

ABA – Aktionsbündnis Antirassismus, ABA – TK (Türkiye-Kürdistanli Göcmenler Platformu), Afghanischen Aufschrei Düsseldorf, Afrique-Europe- Interact, AG Asylsuchende SOE e.V., AG Right to the City for All der Kampagne Deutsche Wohnen und Co. Enteignen, Alarm Phone Berlin, Amaro Foro, Asmara’s World e.V. , Balkanbrücke, Bundesweites Aktionsbündnis ‚NSU-Komplex auflösen‘, Community for all, Ende Gelände, FLINTA* Netzwerk, Flüchtlingsrat Hamburg, Flüchtlingsrat Thüringen e.V., Flüchtlingsrat Wiesbaden, Gemeinsam gegen die Tierindustrie, Ihr seid keine Sicherheit!, Initiative Amed Ahmad, Initiative Duisburg 1984, Initiative für die Aufklärung des Mordes an Burak Bektaş, Initiative gegen das EU-Grenzregime in Afrika, Initiative Postmigrantisches Radio, International Women Space, Interventionistische Linke Berlin, ISD-Initiative Schwarze Menschen in Deutschland Bund e.V., Jüdische Stimme, Jugendliche ohne Grenzen, Kampagne „EntnazifizierungJETZT“, kein mensch ist illegal – Hanau, kein mensch ist illegal – Kassel, KOP-Kampagne für Opfer rassistischer Polizeigewalt Berlin, Kotti & Co, Lager-Watch Thüringen, Medibüro Berlin, Mediterranea Berlin, Migranos Movement, Nicht ohne Uns 14 Prozent, OMAs gegen Rechts. Berlin, Right to the City AG bei Deutsche Wohnen Enteignen, RomTrial, Seebrücke, Seebrücke München, Solidarity City Berlin, Theater X, unofficial.pictures, Leipzig/Suhl, Verein für die solidarische Gesellschaft der Vielen e.V.

WWW.FACEBOOK.COM/EVENTS/1671983332998772