Wuppertal’da 24 yaşındaki Yunan-Polon asıllı Giorgos Zantioti 2 Kasım salı sabahı polis velayetinde yaşamını yitirdi.
Olayın gelişi:
Bir taksi şoförü sabahın erken saatlerinde “iki yolcum sokakta debeleşiyor” gerekçesiyle polisi arıyor. Gelen polislerden 3-4 memur, sosyal medyada paylaşılan bir video’da görüldüğü gibi, Giorgos adlı genci, yanındaki kız kardeşinin çığlıklarına rağmen karnında yediği darbeler eşliğinde yere yatırılıp kelepçeleniyor. Karakola götürülen gençden kan alınıyor ve hemen ardından adam bayılıyor. Polis doktoru ve çağrılan acil servislerin canlandırma girişimleri başarısız kalıyor. Genç vefaat ediyor. Bunun üzerine Cumhuriyet savcılığı ölüm soruşturması başlatıyor. Fakat ne polis ne de savcılık, olayı basına duyurmayı gerek görmüyorlar.ii
Ancak sol haber platformu Indymedia’nın Atina şubesindeiii yayınlanan kısa bir metin ve bir videosu, olayın duyulmasına yol açıyor. Öldürülen gencin kız kardeşi hem tutuklamayı çekiyor hem de polislere ‚yapmayın etmeyin‘ diye yalvarıyor. Yerde yatan kişinin bir çocuk olduğunu ve daha kısa bir süre önce mide ameliyatı geçirdiğini söylüyor. Polis ise uzak durmasını, cep kamerasını kapatmasını ve kimliğini vermesini istiyor. Indymedia’da yer alan kısa metinde polise yönelik eleştiriler yer alıyor: Adlı tip raporu yok, yakınlarının cesedi görmesine izin verilmedi. Yapılan otopside polis şiddetinin genç adamın ölümünde bir payı olabileceğine yer verilmiyor.
Polis şiddetinin orantısız ve acımasız olduğunu biliyoruz. Bu şiddet göçmenler veya alman sayılmayanlar söz konusu olduğu zaman daha da bir yoğun oluyor. Giorgos‘un ölümü, bu sene polis velayetinde yaşanan 6. ölüm. Ölenlerin hepsi de göçmen kökenli insanlar. “Gözaltında Ölüm” kampanyasının (“Death in Custody”) bilgilerine göre 1990’dan bu yana ‚beyaz‘ olmayan ve ırkçılığa maruz kalan 199 kişi polis velayetinde yaşamını kaybetti. “Gözaltında Ölüm” kampanyası, “sorunun büyük bir bölümünün polisin görevini kötüye kullanması ve olası suçların üstünün örtülmesi, yakınlarının ve kamuoyunun bilgilendirilmemesinden kaynaklandığını” açıklıyor.
Kalıplaşmış başka bir polis açıklamasını da şöyle olduüunu biliyoruz: Benzeri olaylarda ölen kişinin agresif olduğu, alkohol ve/veya uyuşturucu kullandığı söylenir. Giorgos’un ölümüne yol açan olayda da, polis ölenin agresif olduğu ve uyuşturucu kullanmış olabileceği gibi şüpheler yaratarak, hem kendini aklamaya çalışıyor hem de öleni kriminalize ediyor.
Giorgos’un ölümüyle sonuçlanan bu polis vakasının duyulmasıyla, bir çok yerde protetso eylemleri oldu veya olacak:
Wuppertal’da ve Atina’da spontan protesto yürüyüşleri gerçekleşti. Önümüzdeki günlerde bir çok protesto etkinlikleri planlanıyor. Bunlardan bazıları şöyle:
Frankfurt: 12.11.2021, saat 17’de Miting, Konstablerwache
Wuppertal: 13.11.2021, ctesi, saat 18:00‘deUhr,City Arcaden (Alte Freiheit), Elberfeld (Nah am Hbf)
Berlin: 20.11.2021, ctesi, saat 18’de Karl.Marx Platz
Özellikle sosyal medyada protestolar devam ederken, yunan komünist partisinin bir Avrupa parlamemto milletvekili Yunan elçiliğinin olayın aydınlatılması için Alam hükümetini göreve çağırmasını talep etti.iv
Bir twitter hesabına göre, WDR haber kanalı, Giorgos’un ailesinin polis hakkında, kullandığı orantısız şiddetten dolayı, suç durusunda bulunduğunu bildirmiş.
Garip Bali, Berlin