Rostock-Lichtenhagen Irkçı Saldırısının Üzerinden 30 Yıl Geçti.
İkinci dünya savaşı sonrasında ilk defa böylesi korkunç bir saldırı yaşanıyordu.
22 Ağustos 1992 de Naziler mültecilerin ve Doğu Almanya`ya çalışmaya gelen Vietnamlı sözleşmeli işçilerin kaldığı binaları, yan cephesinin ayçiçeği resmi ile boyandığı için „Ayçiçek’li Ev“ (Sonnenblumenhaus) olarak bilinir, taşlayarak ve molotof kokteyli atarak ateşe verdiler.
Nazilerin saldırıları 4 gün sürmesine karşın yeterli bir güvenlik önlemi alınmamıştı. Göçmen işçiler ve mülteciler Naziler ile baş başa bırakılmıştı. Nazilerin saldırısı binlerce kişi tarafından alkışlarla destek bulmuştu.
26 Ağustos`a kadar süren saldırı Nazi Almanya’sında 9 Kasım (1938) gecesi Yahudilerin evleri ve işyerlerinin ateşe verildiği (Reichspogromnacht) dönemi andıran bir saldırı olduğu için bu saldırı „Pogrom“ olarak nitelendi.
Saldırının 30. Yılı nedeni ile Başbakan Olaf Scholz, İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, yaptıkları açıklamalar ile bu saldırının utanç verici olduğunu dile getirdiler.
Rostok saldırısı durup dururken olmadı: İki Almanya’nın birleşmesinin (1990) öncesinde ve sonrasında iltica hakkının kısıtlanması konusunda gerek politik partilerin gerekse basının sürdürdüğü düşmanca propaganda, yapılan saldırılara zemin hazırlamıştı. Dört gün süren saldırılar sonrasında sadece 50 kişi ceza almış bunlardan sadece 3 kişiye hapis cezası verilmişti. Zaten kısa bir süre sonra (26 Mayıs 1993) İltica hakkını içeren Anayasa’nın 16. maddesi kısıtlanarak saldırganlar adeta ödüllendirilmişti.
Yaratılan zehirli havayı arkasına alan faşistler saldırılarına devam ettiler. Rostock ve sonrasında Mölln, Hünxe, Solingen, Lübeck, NSU cinayetleri, Hanau, Halle, Heidenau, Freital ve Kassel, bunlar sadece kamuoyunda bilinenler.
Amadeu Antonio Vakfı 1990-2022 yılları arasında en az 218 kişinin faşist saldırılar sonucu hayatını kaybettiğini belirtirken, bu süre içinde öldürülen 17 kişinin de aşırı sağcılar tarafından öldürüldüğü şüphesi bulunduğunu açıkladı.
Daha geçtiğimiz haftalarda sadece dört göçmen polis kurşunu ile öldürüldü, bu ölümlerde polisin ırkçı/ayırımcı tutumundan kaynaklandığı şüphesi olsa da katiller hakkında dava bile açılamamakta.
Evet Rostock üzerinden 30 yıl geçti, resmî açıklamalar ile timsah göz yaşları akıtılıyor. Saldırıya uğrayanlar her bir yaşanan katliam sonrasında ya da yıldönümlerinde kulağa hoş gelen sözler yerine, sonuç istiyorlar. Saldırganların yargılanmasını, kurumlarda var olan ırkçılığın üzerine gidilmesini istiyorlar.
Hem Rostock’da yaşanan kitlesel ırkçı saldırıları kınamak, mağdurları anmak ve Almanya’da ayrımcılık, saldırı ve cinayet biçimde devam eden ırkçılığa karşı mücadeleyi güçlendirmek için göçmen ve mülteci inisiyatiflerin de içinde yer aldığı bir eylem birliği 27 ağustos c.tesi günü Rostock’da yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı merkezi bir yürüyüş gerçekleştirdi.
Duvaryazisi.org