Almanya’da grev! 27 Mart 2023

HomeManşetAlmanya

Almanya’da grev! 27 Mart 2023

Almanya’da grev!

Fransa’daki ayaklanma Almanya’ya sıçrar mı?

Artan enflasyon ve savaş ekonomisinin hesabı ücretlilere ödetilirken Almanya’da işçiler de ücretlerini artırmak için en etkin mücadele araçları olan grevlere baş vuruyorlar.

Evet, yarın Almanya’da neredeyse hayatı durduracak büyük bir grev olacak. Fransa’da giderek ayaklanma niteliğinde yaşanan radikal ve kitlesel eylemler gerçekleşirken, yarın Almanya’da olacak grev bu dalganın bir parçası olabilir mi diye bir soru insanın aklına gelmiyor değil.

Fransa’da emeklilik yaşının 62’den 64’e yükseltilmesine karşı haftalardır yüzbinlerce-milyonlarca insan hayatı felce uğratırken, Almanya’da grevlerle başlayın protestoların bu düzeyde gitmesi beklenmiyor. Ama yine de yarın günlük hayatın alışagelmiş bir biçimde gitmeyeceği ortada.

Bu grevin önemli bir özelliği DGBi’yei bağlı iki sendikanın koordineli bir şekilde aynı gün için grev çağrısında bulunmaları oldu. Bu sendika tarihinde nadir görünün bir olay. Dört gün önce greve gideceklerini basına açıklayan kamu işçileri sendikası ver.diii ve tren-trafik sendikası EVGiii birlikte hareket etmenin daha etkili olacağına vurgu yaptılar. İki sendikaya üye 350.000 işçiyi kapsayan grev şu branjlarda olacak: EVG çalışanları şehirler arası demiryolu taşımacılığında işi bırakırken ver.di sendikası ise Baden-Württemberg, Hessen, Niedersachsen, Nordrhein-Westfalen, Rheinland-Pfalz, Sachsen ve Bavyere gibi eyaletlerde yerel toplu taşımaclığı durduracak.

Mart ayının başında ver.di sendikası altı federal eyalette ve bazı şehirlerde yerel toplu taşımayı büyük ölçüde felç etmişti. Aynı gün Fridays for Future iklim hareketiyle dayanışma yürüyüşleri gerçekleştirildi.

Peki neden greve gidiliyor?
Şubat ayının sonunda EVG, Deutsche Bahn ve yaklaşık 50 diğer demiryolu şirketi ile toplu sözleşmelere başladı. Sendika geçen hafta devlete ait şirketin ilk teklifini reddetmişti. EVG en az 650 avro daha fazla ücret talep ediyor. Kıdemli işçilerin ücretlerinde ön iki aylık toplu sözleşme süresi ile %12 bir artış talep ediliyor. Deutsche Bahn şirketi ise 180.000 çalışanın ücretlerine iki aşamada toplam %5’lik bir artışı kabul ediyor. Ayrıca bir defaya mahsus olmak üzere toplam 2.500 avrolük ödeme sözü veriyor.

2,5 milyon kamu çalışan için sürdürülen toplu sözleşmeler ise yarın ver.di sendikası ile federal ve yerel yönetimler arasında devam edecek ve üç gün sürmesi planlanıyor. Ver.di ve memurlar derneği dbbiv % 10,5 daha fazla gelir, ancak ayda en az 500 avro daha fazla ğcret talep ediyorlar. İşverenler ise iki aşamada yalnızca % 5 ve bir sefere mahsus olmak üzere 2.500 avroyu ödemeyi kabul ediyorlar.

Almanya’daki sendiklara hakim olan anlayış “sosyal barış” (yani düzenle barışık hareket etmek) olduğu için, Fransa’daki gibi büyük çatışmaları göze alacak bir sürecin yaşanacağını beklemek gerçekçi değil.

Almanya’da yapılan toplu sözleşmelerde genelinde şöyle bir süreç yaşanmıştır. Sendika % 10 ister işveren/şirket % 5 kabul eder. Ortasında bir yerde anlaşma sağlanır. Mesela Ocak 2023’de ver.di sendikası 160.000 posta işçisi için % 15’lik bir ücret talebinde bulundu. Uyarı grevleri paralelinde yapılan toplu sözleşmelerin sonunda % 10,5 üzerinde anlaşıldı.

Almanya’da sendikal örgütlenme eskisi gibi güçlü değil. 2019 verilerine göre Almanya’da sigortalı çalışan yaklaşık 42 milyon işçinin ancak yüzde yaklaşık % 13‘ü sendikalıydı. 2022 senesi sonunda DGB sendikasının toplam 6,6 milyon üysesi vardı. 2001 yılında kurulan ver.di sendikasının üye sayısı 2,81 Milyondan iken 2022 yılında 1,86 Milyona düştü. Ver.di eyleme geçtikçe üye sayısı artıyor. Bu sene başından beri ver.di’ye 70.000 işçi üye oldu.

Eylem potansiyaline kıstas olarak grev dolayısıyla bir yılda 1000 işçi başına kaybolan iş günü sayısı verilir. Fransa’da 2010 ile 2019 arasında, ülkede 1.000 işçi başına ortalama 128 gün grev gerçekleşti. Almanya’da aynı dönemde ortalama olarak 1000 çalışan başına yalnızca 17 grev günü vardı.

Buna rağmen Almanya’da da sendikaların ve emekçilerin tabandan gelen bir destek ve inisiyatifle eylem ve ekonomik güçlerini grev aracılığıyla göstermeleri sermayenin sınır tanımayan kar hırsını biraz da olsa dizginlemesini sağlayabilir. Nihayi hedef ise sermayenin her alanda hakimiyetini kırmak olmalı. Ki bu da bir devrim meselesi.

Garip Bali/Berlin 25 Mart 2023