Almanya’da Paskalya Barış yürüyüşleri 2025 ve tarihçesi

HomeAlmanyaHaberler

Almanya’da Paskalya Barış yürüyüşleri 2025 ve tarihçesi

Almanya’da Paskalya Barış yürüyüşlerine binlerce kişi katıldı

Almanya’da barış yürüyüş ve mitingleri geleneksel olarak Paskalya zamanı yapılır. Bu yıl 19 – 21 Nisan arasında yaklaşık yüz şehir ve kasabada barışdan yana olanlar sokağa çıktılar.

Yüzlerce kişi ve kuruluşların içinde olduğu Barış Formu tarafından düzenlenen yürüyüş ve mitinglere, „Savaş yerine dialog – Bir daha asla” sloganı ile barışdan yana olan on binlerce kişi sokağa çıktı.

Nürnberg’de düzenlenen yürüyüş ve mitinge yaklaşık 1.500 kişi katıldı.

Avrupa Parlamentosu milletvekili Özlem Demirel (Die Linke) mitingde yaptığı konuşmada Papa’nın ölümüne atıfta bulundu. Demirel şunları söyledi: “Papa, Paskalya’da Barış. Afrika’da barış, Sudan’da barış, Ukrayna’da barış, Gazze’de barış ve tüm dünyada barış istiyordu. Papa’nın bu talebini ölümünden sonra da sürdüreceğiz.” „Ben ateist biri olarak Hristiyan papanın bu söylediklerinin arkasındayım, fakat Bavyera’da isminde Hristiyan kelimesi olan CSU papa’nın aksine daha fazla silahlanma, savaşmaya hazır ordu oluşturmak istiyor.“

Demirel, Trafik Işığı Scholz hükümetinin orduya 100 milyar bütçe ayırması dahil yeni kurulacak hükümetin savaşa hazır ordu oluşturmak için savaş endüstrisini güçlendiremesini ve silahlanma için borçlanma frenini kaldırmalarını sert bir dille eleştirdi.

Nürnberg’de çıkartılan Irkçı yasaları hatırlatarak günümüzde faşizme karşı mücadele etmenin önemine vurdu yaptı.

Almanya’da yeni kurulacak Hristiyan Birlik (CDU/CSU) SPD hükümeti, hükümet görüşmelerine başlar başlamaz önce silahlanma ve savaşmaya hazır bir ordu olusturmak için borçlanma frenini kaldırarak, yüz milyarlarca borçlanma yolunu açmış oldular.

Rusya Ukranya savaşı 3. yılını geride bırakırken, bir yandan NATO ülkelerinin elindeki eski silahlar enventardan çıkarılıp Ukranya’ya gönderilirken yerine daha modern silahlarla donatılmış savaşa hazırlanan ordular oluşturulmaya çalışılmakta. Yapay zekanın kullanıldığı yeni silah sistemleri savaş bölgelerinde denenmekte. Binlerce insan hayatını kaybetmekte ve doğa tahrip edilmektedir.

NATO içinde bulunan Avrupa ülkeleri yaratılan Rusya tehdidini gerekçe göstererek silahlanmayı tek çare olarak sunmakta, silah sanayi giderek temel sanayi sayılmakta, milyarlarca kar yaparak rekor kırmaktadırlar.

İsrail, Hamas saldırısı sonrası Gazze’yi yerle bir etmiş, on binlerce Filistinliyi katletmiş, savaşa bütün vahşeti ile devam etmekte.

Başta ABD olmak üzere NATO, Çin ile tırmandırdığı gerilim tehlikeli bir rotada ilerlemekte.

Bölgesel savaşlar hergün daha da çoğalmakta, milyonlarca insan doğduğu ülkede yaşayamaz duruma gelmekte ya da yaşamını yitirmekte.

Toplumda yaratılan düşman algısına karşı güvenlik ve militarizmi meşrulaştırarak, olağanüstü hallere hazırlık yapılmakta.

Durum böyle olunca sosyal hakların kısıtlanması, düşünce özgürlüğünün rafa kaldırılması, milli duyguların, ırkçılığın kabartılması doğal bir sonuç olarak karşımıza çıkmakta.

Zaman toplumun vicdanlı insanlarının çoğalarak barışdan yana olduklarını gösterme zamanı.

Silahlanmaya, militarizme, sosyal adaletsizliğe, toplumsal barışı tehdit eden ırkçılığa karşı çıkma zamanı.

****************************************************************************************************************************

Barış yürüyüşü nasıl başladı ?

İlk olarak Büyük Britanya’da ( İngiltere) 1958 yılında barış aktivistleri Paskalya’da üç günlük bir protesto yürüyüşü düzenlemişlerdi. Nükleer karşıtı ittifak “Campaign for Nuclear Disarmament” üyesi barış yanlıları, nükleer silahlanmaya ve adada yapılması planlanan hidrojen bombasına karşı gösteri düzenledi. Oldukça ilgi gören bu gösteri Batı Avrupa’daki barış aktivistleri için bir model haline geldi.

15 Nisan 1960, Kutsal Cuma günü, nükleer karşıtı aktivistler Almanya’daki ilk Paskalya yürüyüşüne başladılar. Bu yeni bir hareketin başlangıcını müjdeliyordu. O yıl yürüyüşler 10 Nisan’a kadar sürdü.

Küçük protestocu grupları Bremen, Hamburg, Braunschweig ve Hannover’den yola çıkarsak, Lüneburg Heath‘in güneyindeki NATO askeri eğitim alanı Bergen-Hohne’ye yerleştirilen nükleer başlıklı Honest John füzelerini protesto etmek istiyorlardı.

Yürüyüşe her geçen gün daha fazla insan katılıyor. Paskalya Pazartesi (Ostermontag) günü düzenlenen son mitinge gelindiğinde göstericilerin sayısı yaklaşık 1.000‘e ulaşmıştı.

Kuzey Almanya’da 1960 yılında düzenlenen bu etkinlik Federal Almanya Cumhuriyeti tarihindeki ilk Paskalya yürüyüşüdür.

1960‘larda Küba Füze Krizi ve Doğu-Batı çatışması nükleer bir dünya savaşı korkusunu körüklemiş ve Paskalya yürüyüşlerini kitlesel bir harekete dönüştürmüştür. Her geçen yıl toplumda tanınmış şahsiyetler Paskalya yürüyüşleri için yapılan çağrılara imza atmakta ve katılım dahada kitleselleşmektedir

Protesto yelpazesi genişliyor

1963 yılında bu hareket resmi olarak “Silahsızlanma Kampanyası” adını aldı. Kısa süre sonra protesto artık sadece nükleer silahlara karşı değil, insanlar, barış istemi ile, silahların tamamen terk edilmesi ve ülkeler arasında iyi ilişkiler kurulması için sokaklara döküldü.

Çok çeşitli sosyal çevrelerden ve siyasi kamplardan gelen savaş karşıtı protestocular, tartışarak ve şarkılar söyleyerek birlikte yola çıktılar. Protesto hareketi, partiler, kiliseler ya da sendikalar gibi yerleşik yapı ve örgütlerin dışında gerçekleşiyordu. Bu nedenle parlamento dışı muhalefetin ilklerinden biri olarak kabul edilir.

1968’de Batı Almanya’daki Paskalya Yürüyüşü hareketi zirveye ulaşır ve 300 bin kişi Batı Almanya’daki mitinglere katılır. Ancak Vietnam Savaşı ve olağanüstü hal yasası tehdidi gibi konular barış aktivistleri arasında çeşitli ideolojik kutuplaşmaya yol açar. İttifak ertesi yıl parçalanmaya başlar.

Ağustos 1968‘de Çekoslovakya‘daki Prag Baharı’nın Varşova Paktı birlikleri tarafından askeri olarak bastırılması pasifist fantezilere ciddi bir darbe vurur. Aynı zamanda güçlü öğrenci protesto grubu da kendi yönünü çizer. Öğrenci hareketinin temaları sadece pasifizme odaklanmıyor, aynı zamanda geniş bir siyasi ve sosyal talepler yelpazesini de kapsıyordu.

Paskalya yürüyüşleri: savaş ve kriz yıllarında artan katılım

Paskalya Yürüyüşü hareketi ancak 1970‘lerin sonu ve 1980‘lerin başında, yeniden silahlanma ve NATO’nun çift hat kararı ile birlikte yeniden canlandı. Örneğin 1983 yılında yaklaşık 700.000 kişi Almanya genelinde sokaklara döküldü.

Ancak Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından ilgi tekrar azaldı. 1991’deki Körfez Savaşı veya 2003’deki Irak Savaşı gibi belirli kriz yıllarında, düzenli olarak katılımda yeniden bir canlanma yaşansa da.

2019 yılında, yaklaşık 100 Alman kentinde silahsızlanmaya yönelik merkezi talep ile on binler sokağa çıktı.

Korona yıllarında katılım terkrar azalsa da gelenek devam etti. Bununla birlikte, Gelecek için Cumalar hareketinin konuyu merkeze koymasından bu yana iklim değişikliği de Paskalya yürüyüşlerine yeni katılımcılar getirdi.

2022 Rusya/Ukranya savaşı ve takip eden yıllarda Almanya’nın 100 noktasında yürüyüşler silahlanmaya karşı, barış istemiyle yapıldı.

Bu yıl da dünya çapında yaşanan kriz ve savaş ve silahlanmaya karşı barışı savunan on binler Almanya çapında yeniden sokaklardaydı.

Ali Şahverdi