Filistin Kongresi: 12-14 Nisan Berlin

HomeManşet

Filistin Kongresi: 12-14 Nisan Berlin

Israel devletinin 7 Ekim 2023‘den sonra Gazze’ye karşı başlattığı savaş Almanya’da da – bütün baskılara rağmen – giderek yükselen bir filistin dayanışma hareketi tarafından her alanda protesto ediliyor. Gelişmekte olan dayanışma hareketinin 12-14 Nisan arasında Berlin’de gerçekleşecek Filistin Kongresi’yle yeni bir sürece girmesi bekleniyor.

Filistin meselesinin Almanya’daki mücadelemiz açısından önemini bir kaç noktayla altını çizmekte fayda var:

Birincisi, nerede yaşıyorsak yaşayalım, sistem karşıtı bir siyaset, emperyalist baskı, terör, şiddet, savaş, katliam, talan, sömürü, işgal ve imha politikalarına karşı dünya halklarının yanında entarnasyonalist bir ruhla durmayı gerektirir. Bu anlamda 1948‘dan bu yana filistin topraklarının işgaline ve halkının yaşadığı baskı, sürülme ve imhasına karşı verilen kurutuluş mücadelesini güncel gelişmeler ışığında desteklemek doğru politik bir duruşa tekabül eder.

Bu çerçevede içinde yaşadığımız Almanya’nın rolünü iyi görüp gereken tavır ve politikalardan yana olmak durumundayız.

Militarist İsrail devletinin 6 aydır sürdürdüğü ve sonu görünmeyen savaşla Gazze’yi haritadan silme, işgal ve bombalama opersayonlarını hem politik hem de askeri olarak desteklemeyi devlet ilkesi haline getiren Almanya’yı insanlık suçu işlediği nedeniyle kınamak ve protesto etmek acil bir görev haline gelmektedir. Bu anlamda Güney Afrika ve Nicakaragua devletlerinin İsrail’i soykırım işlemek ve Almanya’yı da soykırımı desteklemekle Uluslararası Adalet Divanı nezdinde yargılamaları yerinde bir girişimdir.

Almanya, özellikle Ukrayna savaşından bu yana topluma yoğun bir biçimde militarist anlayış aşılayarak savaşabilir durumda olmak için (Savunma Bakanı Pistorius’un ifade ettiği gibi ‘kriegstüchtig’) hazırlıklar yapmaktadır. Bir çırpıda 100 ilyar Avro özel fon ayırarak, askeri bütçeyi NATO’nun öngördüğü şekilde ulusal gelirin %2 sine yükselterek ilk büyük adımları atmış oldu.

Ukrayna ve İsrail’in yoğun bir biçimde silahlandırılması sonucu sosyal hakların törpülenmesine rağmen toplumda büyük tepkilerin önüne geçmek için kapsamlı bir algı operasyonu sürdürülürken savaş karşıtı muhallif kesimler kriminalize edilip baskıya maruz bırakılmaktadır.

Ukrayna savaşını eleştirenler Putin yanlısı olarak damgalanırken, İsrail devletinin 6 ay içinde 30.000‘den fazla insanın katledilmesini protest edenler ise antisemit olmakla suçlanıp cezalandırılıyor, işlerinden oluyorlar, dernekleri kapatılıyor, eylemleri yasaklanıyor ve alman vatandaşlığından mahrum bırakılıyorlar.

Bu anlamda 12-14 Nisan’da Berlin’de olacak Filistin Kongresi, uluslararası dayanışmanın boyutunu yansıtmak, Almanya’daki antidemokratik baskıların açığa çıkarılması ve bunların daha geniş bir kamuyoyla paylaşılması açısından büyük bir önem taşımaktadır.

Filistin Kongresi’nin sayfasında almanca, ingilizce ve arapçasını bulabileceğiniz çağrıyı türkçeye tercüme edip bilginize sunuyoruz.

Home (palaestinakongress.de)

Duvaryazisi.org/ Garip – Berlin

……………………………………………………………………………………………………

Filistin Kongresi: Yargılıyoruz!

  • Filistinliler soykırıma uğruyor. İsrail Gazze’yi ve halkını ihma ediyor. Şubat 2024’e kadar 1,9 milyon insan yerinden edildi. İsrail ordusu tarafından 30.000’den fazla Filistinli öldürüldü.

  • Altyapı, hastaneler, üniversiteler, okullar, idari binalar ve apartman blokları bombalandı. Yüz binlerce kişi açlık çekiyor ve temiz içme suyuna ya da ilaca erişemiyor.

  • Bunun üzerine Güney Afrika, Ocak ayında İsrail’i Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırımla suçladı. Mahkeme soykırım kanıtlarını kabul etti. Alman hükümeti hemen yanıt verdi. Soykırım suçlaması “herhangi bir temelden yoksundur”.

  • Aslında, Alman hükümetinin üstün gelme anlayışı dipsizdir. Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e silah sevkiyatını on kat arttırdı. Uluslararası Adalet Divanı’nın kararından birkaç gün sonra ve açlık yaygınlaşırken, Alman hükümeti Filistinlilere yönelik insani yardım desteğini durduracağını açıkladı.

  • Almanya hak ve hukuğu, haksızlık ve hukukusuzluğa kurban ediyor. Almanya soykırımı destekliyor.


    12-14 Nisan tarihlerinde Berlin’de olacak Filistin Kongresi’ne yoğun bir katılım sağlayalım!

    Birlikte, İsrail Apartheid’ını, soykırımını ve Almanya’nın suç ortaklığını kınamak için Filistin hareketinin ve uluslararası toplumun sesine ses vereceğiz.

    Filistin Kongresi’nde çok sayıda önemli konuşmacı, panel ve atölye çalışması yer alacak. Kongre aynı zamanda hareketin genişlemesi ve ağ kurma için de bir alan olacaktır. Birlikte, ortak bir karar temelinde hareketimizin perspektiflerini tartışacağız. İşyeri, üniversite, okul, sanat ve kültür alanlarındaki eylemler için pratik adımlar tartışılacak ve karara bağlanacaktır. Akşamları düzenlenecek kültürel program ve Filistinlilere yönelik ikramlar, topluluk duygusu ve esenlik sağlayacaktır.


    Herkes için bir daha asla

    Filistin’deki bombalamaların gürültüsü ancak Alman toplumunun kulak tırmalayan sessizliği ile aşılabilir. Bu nedenle Gazze’deki soykırım aynı zamanda bir Alman dönüm noktasıdır. Alman hükümeti dünya kamuoyu önünde utanmadan bir soykırımı desteklemektedir. Ateşkes lehine yapılan protestoları susturmak için demokratik hakların altı oyuldu. Toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, basın özgürlüğü ve akademik özgürlük büyük ölçüde kısıtlanmıştır.

    Alman devleti, İsrail devletinin 1948’den bu yana Filistinlilere karşı uyguladığı işgal ve haklarından mahrum bırakma rejimini kendi ülkesinde yeniden üretmektedir.

    Bu tarihsel kopuş direniş gerektirmektedir. Alman siyasetçiler tarihi alaycı bir şekilde yeniden yorumlamaya ve soykırıma verdikleri desteği “bir daha asla” diyerek meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Eğer direniş olmaksızın bunu başarırlarsa, Almanya’da düşünülemez olan bir kez daha mümkün hale gelecektir.


    Bu sessizliği hep birlikte bozacağız ve bunu talep edeceğiz:

  • Derhal ateşkes ilan edilsin, İsrail ordusu derhal geri çekilsin.

  • Gazze’ye yönelik insani yardım üzerindeki tüm kısıtlamalar derhal kaldırılsın ve UNRWA’ya (United Nations Relief and Works Agency for Palestine Refugees in the Near East) Birleşmiş Milletler’in Orta Doğuda Filistin Mülteciler için Yardım ve Bayındırlık Ajansı) tam finansman sağlansın.

  • Refah’tan Allenby’ye kadar tüm sınır kapıları derhal açılsın. Apartheid duvarları yıkılsın.

  • İsrail, Almanya ve diğer müttefikler tarafından Filistin halkına tam tazminat ödensin.

  • İsrail’e yönelik tüm Alman askeri, diplomatik ve ekonomik destek derhal kesilsin ve kapsamlı bir askeri ambargo uygulansın.

  • Siyonist IHRA (International Holocaust Remembrance Alliance, Uluslararası Holokost’u Anma Birliği) tanımlaması herhangi bir örgüt ya da devlet kurumu tarafından kullanılmasın.

  • Almanya’daki Filistin dayanışma hareketinin kriminalize edilmesine ve baskı altına alınmasına son verilsin. Filistinli örgütlerin ve bireylerin kriminalize edilmesine ve sınır dışı edilmesine derhal son verilsin.

  • Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkının uygulanması ve 76 yılı aşkın süredir devam eden siyonist yerleşimci kolonizasyonuna ve işgal altındaki tüm Filistin’in etnik temizliğine son verilsin.

Eşitlik ve adalet ancak Filistinlilere yönelik baskının tamamen sona ermesiyle hüküm sürecek, barış ancak böyle sağlanacaktır. Siyonist yerleşimci sömürgeciliğinin ve tarihi Filistin topraklarındaki Apartheid politikalarının sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz; böylece dini ya da etnik kökeni ne olursa olsun, Müslüman, Yahudi ya da Hıristiyan tüm insanlar eşit haklar altında yaşayabilsin. Buna tüm Filistinli mülteciler için geri dönüş hakkının uygulanması ihtiyacı da dahildir.

Bu hedefler için mücadele ederken, Almanya’da İsrail devletine karşı geniş bir boykot, yatırımların durdurması ve yaptırım kampanyası çağrısında bulunuyoruz. Sendikaları, çalışanları ve halkı silah sevkiyatını durdurmaya çağırıyoruz. Soykırımın her türlü meşrulaştırılması ve desteklenmesi grevler ya da sivil itaatsizlik yoluyla durdurulmalıdır.