Ukrayna’da emperyalist taaruz. Hacı Akif Cengiz

HomeManşetPolitika

Ukrayna’da emperyalist taaruz. Hacı Akif Cengiz

Not: Bu yazı Rusya’nın Ukranya’ya müdahelsinden önce kaleme alınmıştır.

Sovyetler Birliği‘nin yıkılmasi ile kapitalizm tüm dünyada egemenliğini ilan etti. Bu dönem sermayenin emeğe karşı her düzeydeki saldırısında ve emperyalistler arasında sertleşip, yoğunlaşan paylaşım mücadelelerinde kıristalize oldu. Bir önceki dönemde dengeleyici ve caydırıcı işlev gören sosyalist kamp, ezilen halkların kurtuluş mücadeleleri ve sol hareketlerin bir bütün olarak denklemden düşmeleri; emperyalist ülkelere “çıldırtan bir özgürlük” bahşetti. Bu “çıldırtan özgürlüğün” iki önemli sonucu; bütün dünyada sosyal devletin sonu ve şiddetlenen emperyalistler arası paylaşım mücadelesi oldu.

ABD emperyalizminin önderliğinde, onun savaş ve işgal gücü olan NATO Doğu Avrupa‘ya doğru genişledi. Kimi eski “sosyalist” ülkeleride kapsayarak yeni emperyalist bir güç olan Rusya´nın “daha da dar” kuşatılması Ukrayna ile tamamlanma aşamaşına geldi. Moskova düzlüklerinin kapısı sayılan Ukrayna‘nın NATO‘ya dahil edilmesi şimdilik Rusya‘nın  reaksiyonu ile durduruldu. Plonya, Romanya, Bulgaristan hem NATO´ya hem Avrupa Birliğine üye oldular. Yoguslavya parçalandı. Karadeniz in öbür tarafında Gürcistan NATO´ya üyelik için ayartılınca, Rusya sert reaksiyon gösterdi. Ve sonunda Gürcistan ülkenin yarısı kaybetti.
ABD ve AB (siz Almanya ve Fransa diye okuyun) birlikte hareket ederken, diğer yandan birbirleri ile yıpratıcı rekabet ve mücadele içinde oldular. AB Amerikan hegemonyasına  direk karşı çıkma güç yeteneğinde olmamasına rağmen özerk hareket edebilmenin yollarını aradı. Kendi ordusunu kurma arayışları, Ingiltere’nin birlikten ayrılma isteğinin hemen kabulü vs.
İzlenen her politika, başta hesap edilmeyen, öngörülmeyen sonuçlar dogurabilir. NATO’nun kurulmasının Varşova Paktı’nın oluşumuna neden olması gibi… Sovyetler Birliği’nin yıkılması da emperyalist ülkeler dünyasına yeni bir emperyal oyuncu kazandırdı. Rusya sıradan bir emperyalist oyuncu da degil. Sovyetler Birliği’nin bilgi, teknoloji, akedemik birikimini ve alt yapısını, hammadde kaynaklarını, onu işleme yeteneğini ve dünyanın en büyük nüklüer  silah envanterini devrealan büyük bir güç. Ekonomik olarak degilse bile askeri olarak hepsine kafa tutabilen bir güç Rusya var bugün.

Emperyalist çağın, kapitalist üretim ilişkileri içinde yer alan sömürge ülkelerden hiç biri  kapitalist gelişimini nitel değişime uğratıp emperyalist ülke statüsüne ulaşamaz. Emperyalist ülkeler buna izin vermezler. Bilgi ve teknoloji üretiminde hep bağımlıdırlar. Bu kapitalizmin nesnel ekonomik yasasıdır.

Çin  devrim öncesinde yarı sömürge bir köylü toplumu idi. Mao’nun öderliğinde gerçekleşen halk devrimi eğitimi, bilimi teknolojiyi sosyalist devrimi gerçekleştirme yolunda yeniden üretti. Çin’i köylü toplumu olmaktan çıkardı. Komunist parti önderliğinde kollektif üretim ilişkisi içinde üretim araçları gelişti, eletrifikasyon, alt-yapı inşaa edildi. Ülke baştan aşağı yenilendi . Bilim eğitim, teknoloji, üretim araçları devasa gelişim gösterirken, izlenen hatalı politikalar sonucu Mao’nun ölümü ile, Çin rüyasını başlamadan bitirdi. Parti ideolojik dönüşüme uğratıldı. Devrim yenildi. Çin kapitalist bir hatta girdi. “Kapitalist olmayan yoldan” kapitalizm inşaa edildi. Sermaye birikimi “komunist” partinin önderliğinde vahşi kapitalizm koşullarında birikti. Birikim hizi inanilmazdı. Çin kapitalist skalaya göre yıllarca yılda % 15-20 arasında gelişme gösterdi. Bugün Çin uzay yarışında olan, kauntum bilgisarayı, yapay zeka da liderliğe oynayan, nüklüer enerjide fizyondan füzyona geçmeye çalışan bir ülke. Emperyalist bir ülke olarak bugün ABD’ye karşı hegomanya mücadelesi veren bir konuma ulaştı.
“Kapitalist olmayan yoldan gelişen” bu iki ülke kapitalizme evrilerek emperyalist kampa katıldılar. Dünyanın yeniden paylaşımı  mücadelesinde ABD hegomanyasına karşı bir kutbu örgütlemek için yıllara dayalı ittifak degilse bile strateij bir ortaklık içindeler. Şenkay Beşlisi denen bir oluşuma birlikte önderlik ettiler. Ticarette dolar yerine kendi paralarini kullanmayı önerdiler. Şimdilik euro da karar kıldılar. Çin’in önerdiği kuşak-yol  projesine Rus desteği koşulsuz olmakla beraber, yeni ulaşım ve enerji hatları  oluşturma telaşındalar. Bu da demek oluyor ki dünya siyasetinde sekronize hareket ediyorlar.

Almanya ve Fransa AB’nin lokomotif güçleri olarak Rusya ve Çin le yoğun ticari ilişkilere girdiler. Çin ve Rusya’ya devasa yatırımlar yaptılar. Enerji alanında bütün Avrupa % 40 oranında (Almanya gaz ihtiyacının %55 ni Rusya’dan karşılamakta)  Rus petrol ve doğal gazına bağımlılar. Kuzey Akım 1 ve 2 ile boru hatlari Avrupa’ya ve direk Almanya’ya doğal gaz taşımak için inşaa edildiler. Sonucta, girift, karmaşik bir emperyalist ilişkiler bütünü oluştu.

Sovyet yıkılışı sonrası ABD ve Avrupa’nın  Rusya’ya, NATO’nun  doğuya doğru  genişlemeyeceğine dair “söz verdiğini” ama  “verdikleri sözde” durmadıklarını Putin yakınarak açıkladı ve kandırıldiklarını söyledi. 1999 yılında başlayan, Doğu  Avrupa  ülkelerinin AB’ye ve NATO üye olma süreci 2004 yılında tamamlanarak, Rusya’nın batıdan kuşatılması tamamlanmıştı. Askeri yerleşim, uçak, gemi, füze sistemleri gibi devasa malzeme yığıldı. Askeri tatbikatlar birbirini izledi. Eski Sovyet coğrafyasında iktidar değişimleri için “renkli” devrimler örgütlendi. Bu süreçte Ukrayna’da ilki 2004’de yapılan renkli darbe tam sonuç getirmediği için  ikinci renkli devrim de 2013 yılında neo-nazi gruplarin önderliğine kaldi. Katliamlar eşliğinde iktidar kombenozunda kalıcı değişim yaratildi. Komunizmle ilgili herşey yasaklandı, Rusca resmi dil statüsünden çıkarıldı. Rus kökenliler katliam dahil zorbalığa maruz kaldılar. Naziler iktidar ortağı oldular. (Bunlar nazi pazubantları takılı olarak rus ve komunist avına çıktılar. Odesa kentinde bir sendika binasında 38 in özerinde insanı bina ile birlikte yaktılar. Binanın dışına çıkmayı başaranları linç ettiler.)
Ruslar ve komunistler ayaklandılar, Rusya’nın yardımı ile Donbas ve Lugansk kentleri çevresinde özerk bir alan yarattılar. Çatışmalar boyunca onbinin üzerinde insan öldü. Onbinlercesi göç etti. Neo-nazi grupları ve Ukrayna ordusunu bölgeye sokmadılar. Rusya nında desteği ile Ukrayna da Ukrayna’dan bagımsız bir bölge yarattılar. Bölge insalarının korunma güdüsü ile Rusyanın emperyalist emelleri üst üste geldi. Bölge bağimsızlık ilan ettiler. Rusya bölgeye destegini   ve o bölgedeki ruslari koruyacağını ilan etti. Ruslara Rusya pasaportları dagıttı. Ve Kırım yarımadasında hükümet binalarını işgal ettirdi. Akabinde bir refarandum düzeleyerek çoğunluğun oyu ile Kırım yarımadasını kendisine bağladı. Kara bağlantısı içinde Kerç boğazına bir köprü yaptı.

Böyle oluşan bu defakto durum 2013’den bu yana sürdü. ABD emperyalizmi neo-nazi ortaklı hükümetin NATO’ya üye olma isteğini kullanarak 2017 yılında Ukrayna’nın NATO’ya üye yapılacağını açıkladı. Yillardır devam eden Ukrayna’yı silahlandırma, özerk bölgelere saldırtma kışkırtması hız kazanarak devam etti. Geçen yılın sonlarına doğru Rusya, Ukrayna sınırına asker yiğmaya ve askeri tatbikatlara başladı. Ukrayna hükümetini dikkate almadan doğrudan ABD ve NATO dan Ukrayna’nın NATO‘ya üye yapılmayacağının, yerleştirilen füze sistemlerinin söküleceğinin ve Doğu Avrupa’da 1999’daki statükoya dönülmesine yönelik yazılı garanti istedi. Buna karşılık ABD ve NATO Rusya’nın Ukrayna’yı işgale hazılandığını iddia ederek Rusya’ya ağır bedel ödetecegini açıkladı. Ve Ukrayna’ya gelişmiş silah sistemleri gönderdi. ABD Ukrayna’yı kışkırtırken bir yandan da Rusya’yi reaksiyon göstermesi için tahriklerine devam etti. Rusya eğer çok zorlanırsa bir adım daha atıp, Almanya’yı ABD’nin yanına itmeyecek düzeyde dar alanı kapsayan bir operasyon ile çıtayı biraz daha yükseltebilir. Komple bir Ukrayna işgali bu konjöktürde Rusya’ya birşey kazandırmaz gibi gözüküyor.

ABD ve NATO Rusya’nın reaksiyon gösterecegini bile bile neden Ukrayna’yı önce NATO üyeliğine teşvik edip açıktan savaş kışkırtıcılıgi yaptı?

Sebepleri sayacak olursak:

1. ABD, propaganda gücünü ve Rusya’nın reaksiyonunu kullanarak bütün Avrupa ülkelerini NATO içinde, kendi önderliğinde yeniden hizalamak istemesi ve Avrupa ülkelerinde Rusya korkusu yaratarak Avrupa’daki varlığını meşrulaştırmak.

2. AB’nin kendi içinde birlikte hareket etmesini engelemek, NATO ülkeleri içinde özellikle Almanya ve Fransa‘nın Rusya ile kurdukları ticari ilişkileri bozmak, özelde ve genelde tüm Avrupa’nın Rusya’dan gaz ve petrol alımını, tüm ticareti önleyerek ekonomik bir krizi derineştirmek. Biden, Scholz görüsmesinden sonra Biden “eğer Rusya saldırırsa Kuzey Akım 2 boru hattının hiç açılmayacağını “söyleyerek Scholz nezdinde Almanya’yı resmen aşağıladı. Amerika’nın Ukrayna politikasının adı konmamış hedefi Almanya’dir. Fransa ve Almanya’nın hizaya getirilmesi, Rusya ve Çin’le ticari ilişkilerinin sınırlandırılması, Alman emperyalizminin gelişme kanallarının tıkanması, rekabet gücünün yok edilmesi ABD emperyalizminin elde etmek istediği bir diger sonuctur. Almanya ABD’nin arkasında gönüllü olarak hizalanırsa (bu beklenmemelidir) rekabet ve üretme kapasitesi ABD’nin istediği sınır ve çerçevede olacaktır.

3. Eger ABD Ukrayna’da yürüttügü savaş kışkırtıcı siyasetinde Almanya ve Fransa’yı hizalayabilirse, NATO içinde bütün itirazları kırmış olarak tüm NATO’yu Çin’e karşı seferber edebilecektir. Bu it dalaşının esas belirleyeni budur. Diğer herşey yan sonuçtur.

4. Savaş tamtamları arasında Avrupa’dan sermaye kaçışını tahrik ederek, kaçan sermayeye ev sahipliği yapmak da ABD için iyi bir yan üründür. Artan silah satışları, silah endüstrisine akıtılan milyar dolarlar, işsizligin azaltılma beklentileri de ekstralar olarak kăr hanesine yazacaktır.

Bunların yanında ABD’nin başardıklarıda var:

a. Avrupa’da ilk kez neo-nazi bir grubu iktidar yaparak diğer nazi gruplara umut verdi. Nazi gruplara eğitim alabilecekleri, tatbikat yapabilecekleri, sorunsuz kalabilecekleri bir sığınak oluşturdu.

b. Tarih boyunca beraber yaşamış yer yer tarih birliği oluşturmuş iki halkı birbirine düşman etti.

c. Avrupa Birliği’ne sınırlarını gösterdi. Birliği parçalayabileceğini, istediği zaman Avrupa’yı kan gölüne çevirebilecegini kanıtladı.

………………………………….

2000’li yılların başından beri ABD ve NATO tarafından kuşatıldığını gören Rus emperyalizmi sırtının duvara dayandığını, geri çekilebileceği alan kalmadığını görüyor. Bunu gördüğünü Gürcistan’ın NATO üyeliği söz konusu olduğunda neler yapabileceği göstedi. (Gürcistan ülkenin yarısını kaybetti.) Tiflis Ruslar girmek istemediği için kurtuldu. Gürcistan’ı kışkırtanlar  Gürcistan haritadan silinirken itidal çağrısı yapmakla yetindiler.

Ukrayna’nın Gürcistan gibi olmaması için ABD ve NATO hiç birşey yapmayacaktır. Yapamayacaktır. ABD ve Ingiltere Ukrayna’daki askerlerini geri çektiler. Ukrayna’da neyin olacağını veya olmayacağını Rusya’nın ihtiyaçları bellirleyecektir.

Bu nedenle Rusya’nın ” Ukrayna’yı işgal edeceği” ayni zamanda bir kac yildir süren bir Amerikan propagandasıdır. ABD, Rusya eger Ukrayna’ya girmez ise “biz korkuttukta girmedi”, girer ise “biz söyledik” diyecekti. Irak işgal sürecinde nasıl yalanlar söylediklerini, Amerika ve Avrupa basınının nasıl kara propaganda yaptıklarını gördük. Ukrayna’da neyin olup olmayacağını Rusya’nın  ihtiyaçları belirleyecektir.

Eğer Rusya Ukrayna’yı komple işgal ederse:

  1. NATO içindeki tartışma ve gerilim biter. NATO‘da zoraki de olsa Rusya karşısında bütünlük sağlanır. NATO Rusya karşısında daha ileri bir konum kazanır. NATO içinde gerilim ne kadar uzarsa o kadar kangren olur. Bu Rusyanın lehinedir. Rusya‘nın NATO nun bütünlüğünü bozmak uzun vade de çıkarınadır.
  2. Bu gerilim ne kadar uzarsa o kadar Rusya‘nın lehinedir. Petrol ve gaz fiyatları artmaktadır. Artan fiyatlar pek tabii Rusya‘nın hanesine yazıyor.
  3. Bu kriz, Çinle ilişkilerindeki pürüzleri temizleyen bir işlev görüyor. Çin ABD ile mücadelesinde zaman kazandığını görerek Rusya’ya daha fazla yaklaşıyor.
  4. Rusya Avrupa’ya barışın kendisi ile iyi geçinmekten geçtiğini birkez daha gösteriyor. En tatlı zaferin kurşun atılmadan kazanılan olduğunu ögütleyen iki bin yıllık savaş ögretisini Ruslar daha iyi biliyor.
  5. Rusya Ukrayna‘dan iki bölüm kopardı. Hibrit savaş yöntemleri ile Donbas ve Luganks’ı savunabilirler. Isteseler daha büyük bölümleri koparabilirler. Ukrayna’yı sert bir iç savaşa sürükleyebilirler. Bu da Rusya’nın çıkarına değil. Zira Rusya Ukrayna’yı tekrar yanlarına çekebileceklerini düşünüyor. Şu an tek istedikleri Ukrayna’nın NATO ya üye olmasının engellenmesi. NATO’yu uzun süreli kaotik bir ortamda tutmak (Bkz. Bu uğurda yıllardır Türkiye’nin kaprislerine katlandılar).

………………………….

Tüm bunlar Almanya için ne anlama geliyor?

Ukrayna’da Amerika’nın  bu düzeyde bir savaş çiğirtkanlığı yapması ABD’nin orta vadede Almanya-Rusya yakınlaşmasını önleme siyasetidir. Fransa’yıda yanına alan Almanya’nın AB yide arkasına takarak Rusya üzerinden Çin’le eklemlenmesininin önlenmesi ABD nin temel siyasetidir. Bu eklemlenme gerçeleşirse ABD, Çin’le girmeyi planladığı hegomanya mücadelesinde iktisadi olarak zayıf kalacağını biliyor.  Askeri olarak NATO’yu bu mücadelesinde yeterice etkin kullanamayacağını da biliyor.

Bu nedenle Ukrayna krizinde Almanya ABD’nin adı konmamış hedefidir. Çin’le girmeyi planladığı hegemonya mücadelesinde Çin’e ön darbe indirebilmek, Almanya’nın teslim alınarak Rusya’nın zayıflatilması ile mümkündür. Almanya’da yeni kurulan hükümette Amerikan sermayesi ile bütünleşmiş sermaye kesimlerinin sözcüsü olarak yer alan Yeşiller Almanya’nın iradesinin teslim alınmasında kilit rol oynacaktır. Yeşiller’den dışişleri bakanınin konu mankenligi yaparak çelik yelekle Donbas siperlerinde poz vermesi Alman halkı için iyiye delalet değildir. Yeşiller bugün Avrupa’nın en savaşcı partisi olarak -Almanya’nın irdesi teslim alınamazsa- hükümet krizi çıkartmaya adaydır. Almanya’nın ABD’nin iradesine teslim olması da Almanya’da ciddi bir enerji krizine ve eflasyona neden olacaktır. Alman tekelci sermayesinin kendi içindeki mücadelesi Almanya’nın iradesini tayin edecektir. Daraltılmış anlamda Alman sermayeleri icerisinde de politik duruma karsi catisma mevcuttur: buna göre silah-ilaç sanayi (Amerika ile berarber hareket edilmesini isteyen sermaye kesimi) ve enerji-araba sanayi (Rusya ile iliskilerin bozulmasi istemeyen sermaye kesimi) arasinda gecen düello kimin kazanacağı belirleyecektir. Eger Almanya’da savaş karşıtı bir hareket örgütlenemezse ve sokağa çıkılamazsa, bütün faturayı halk kitleleri ödeyecek.

……………………..

Ukrayna’nin kaderi:

Ukrayna adı cografi bir bölgenin adıdır. Tarihte Ukrayna adıyla ilk devlet Ukrayna Sovyeti olarak sosyalistler tarafından kuruldu. Ukrayna Sovyeti 1922 yılında Sovyetler Birliği’ne katıldı. Ukrayna şimdiki sınırlarına Sovyetler Birliği içinde ulaştı. Sınırları kalıcılaştı. Ukrayna’nin bütün komşuları Polonya, Romanya, Slovakya ve Belarus
Ukrayna’dan toprak talep eder konumdayken, Ukrayna halkı ise birkaç oligarkın ve yeni gelişen kapitalist sınıfın batı kapitalizmine eklemlenme politikarının faturasını önünde buldu. Bu sınıflar, sınıf hakimiyetlerinin sigortası olarak neo-nazileri, ABD ve Avrupa sermayesinin teşvikleri ile iktidar ortakları yaptılar. Faşişt çetelerin saldırıları savunma refleksi doğurdu. Sonuçta Donbas ve Luganks sanayi bölgeleri Ukrayna’dan fiilen ayrıldılar. Kırım yarımadası  refarandumla Rusya’ya bağlandı. Fakirleşmiş savaş alanı sömürge bir ülke oldu. Ukrayna lı Krutcev Sovyetler Birliğine liderlik ettiğinde yaşadığı onur, onun hediyesi Kırım yarımadası, Donbas,Luganks bölgeleri artık nostaljik anılar olarak kalacaktır. Ukraynalı Krutcev Sovyetler Birliğin’e liderlik ettiğinde yaşadığı onur, onun hediyesi Kırım yarımadası, Donbas, Luganks bölgeleri artık nostaljik anılar olarak kalacaktır.

Not: Bu yazı Rusya’nın Ukranya’ya müdahelsinden önce kaleme alınmıştır.