Herkese seçim hakkı/ Wahlrecht für alle – Garip Bali

HomeManşetAlmanya

Herkese seçim hakkı/ Wahlrecht für alle – Garip Bali

Almanya’nın göçmenleri dışladığının ve eşit düzeyde görmediğinin en bariz örneklerinden biri, onlara seçme ve seçilme hakkının halen tanınmamasıdır. Demokrasi şampiyonu geçinen Almanya bu ayıbını umursamamakta.

Aksine kendilerini hukuksal olarak çok güvende hissediyorlar, çünkü 1993’de Alman anayasa mahkemesi bu hakkın – Alman vatandaşı olmayan- göçmenlere tanınmasını anayasaya aykırı olduğuna karar vermişti. Alman anayasasının (Grundgesetz) 20. maddesinde “Alle Staatsgewalt geht vom Volke aus”, yani hakimiyet milletindir” diye yazar. Anayasanın 38. maddesinde de özetle “milletvekilleri millet/halk tarafından seçilir” diye yazar. Ama hakimler verdikleri kararda millet veya halk kavramlarını yanlız alman vatandaşı olanlarla sınırlı yorumladıklarından dolayı, seçme ve seçilme hakkının herkese tanınması için –şimdilik- bütün hukuksal yollar kapatıldı.

Ama bu ülkede 10 milyona yakın insan on yıllardır bu temel siyasi haktan maruz bırakılıyorsa, bu bir hukuksal sorun değil toplumsal sorundur, yani siyasi ve demokrasi sorunudur.

Seçme ve seçilme hakkına sahip olmayı sırf alman vatandaşlığına geçmeye bağlayan bir anlayış ayrımcı bir zihniyettir. Çünkü bu zihniyeti taşıyan siyasi kesimlerin hem alman vatandaşlığına geçmeyi zorlaştıran hem de çifte vatandaşlığı yasaklayan kesimler olduklarını da çok iyi biliyoruz. Bu siyasi kesimler 10 milyon insanın seçme ve seçilme hakkından mahrum bırakılmasını bilinçli bir tercih olarak benimsemişlerdir. Alman vatandaşı olsun olmasın, özellikle göçmenlerin bir taraftan hayatın her alanında ayrımcılığa ve ırkçı-faşist saldırılara maruz kalması, öbür taraftan da siyasi katılımcılık konusunda sınırlandırılmaları kurumsal ırkçılığın bariz bir örneğidir.

Bu çarpık durum egemen alman siyasetinin göç ve göçmeler konusunda iki yüzlülüğünü de sergilemektedir: Hak tanıma, katılımcılığın dışında tut, ülkenin bir parçası olarak benimseme, ayrımcılığa tabii tut, saldırılara maruz bırak … ama entegre olmayı, yani uyum sağlamayı da dayat. İkinci Dünya savaşından bu yana Almanyanın ırkçı yüzü bu şekilde özetlenebilir.

Dünyanın bir çok ülkesinde, o ülkenin vatandaşı olmadan da yerel veya genel seçme ve seçilme hakkı herkese tanınabiliyor. Seçim hakkının Almanya’da da herkese tanınması hukuksal olarak imkansız değildir. Bir anayasa değişikliği ile rahatlıkla mümkün. Ama öyle bir niyet olmadığından, Federal Parlamentoda (Bundestag) anayasa değişikliği için gerekli 2/3’lik bir çoğunluğu yakalamak da mümkün değil. SPD, Yeşiller ve FDP partilerinden ibaret yeni federal hükümet (TIK – trafik ışığı koalisyonu) seçim hakkı konusunda anayasada değişiklikler de öngören bir çalışma yapıyor. Ama yapılması düşünülen değişiklikler arasında herkese seçim hakkı gibi bir konu kesinlikle yer almıyor. Düşünülen değişiklikler yaş sınırının aşağıya çekilmesi ve parlamentoda koltuk sayısının sınırlı tutulması gibi noktalardan ibaret. Yani yaşı 16’a yeni basmış bir alman vatandaşı seçim hakkına sahip olabilsin ama 61 senedir bu ülkede yaşamış, çalışmış ve vergi ödemiş birine -alman vatandaşlığına geçmediği için- halen tanınmasın, konu bile olmasın.

Yukarıda da dediğimiz gibi hukuksal olarak herşey mümkün, yeterki niyet olsun. Almanca da bir söz var ‘wo ein wille ist ist auch ein weg’, yani ‘iradenin olduğu yerde, bir yol vardır’. Evet dünyanın örnek alması gereken dört ülke var: İkisi Latin Amerika’da olmak üzere dünyada yalnızca dört ülkede, yabancıların ilke olarak ulusal seçimlere katılmasına izin verilmektedir: Şili, Uruguay, Yeni Zelenda ve Malawi.

Seçim hakkının er veya geç Almanya’da da tanınması için 1970’lerden beri inişli çıkışlı bir mücadele verilmiştir; imza kampanyaları, paneller, oturumlar ve yürüyüşler düzenlenmiştir, makaleler ve tezler yazılmış, broşürler basılmış, incilemeler yapılmıştır.

Seçim hakkını yılmadan savunan, onun için mücadele veren iradeler bugünki konjüktürde zayıf da olsa var ve kamuoyu oluşturmak için eylemler örgütlüyorlar.

Berlin’de değişik inisiyatiflerden temsilcilerin oluşturduğu bir ekip bu konu hakkında en az yarım senedir düzenli çalışmalar sürdürüyor. Şubat ayında özellikle Berlin Senatosuna seslenen bir kamuoyu açıklaması yayınlandı. Berlin senatosunu oluşturan partilerin (SPD, Yeşilller ve Sol parti) koalisyon anlaşmasında ‘herkese seçim hakkı’ için girişimlerde bulunacakları yazıyor. Fakat bugüne kadar kayda değer bir girişimde bulunmakdıkları gibi 50 grubun imzaladığı ‘herkese seçim hakkı’ açıklamasını yayınlayan inisiyatiflere bir cevap yazma tenezzülünde bile bulunmadılar.

Zaten uğruna mücadele verilen bir hak için tabansal bir çalışma ve destek olmadığı sürece, yani sokak gücü oluşturulmadığı sürece parlamentodan, partilerden ve hükümetlerden insaflı davranmalarını beklemek saflık olur.

Kamuoyu ve sokak desteği sağlamak için bir yol da kamu alanında ses çıkarmaktır. Bunun için

ABA, Right2Cityt/Deutsche Wohnen & co Enteignen, Nicht ohne uns 14% ve Seebrücke Berlin ‘Herkese seçme ve seçilme tanınmadan demokrasi olamaz’ şiarıyla Berlin Kreuzberg semtinin merkezinde 23 Nisan ctesi günü saat 14:00’de bir miting düzenleniyor.

Mitingin dört dilde (Türkçe, almanca, ingilizce ve farsça) yayınlanan çağrısını aşağıda yayınlıyoruz:

——————————————- Mitingin türkçe çağrısı ——————————————-


Herkese seçme ve seçilme tanınmadan demokrasi olamaz

Herkes için oy hakkı demokratik bir toplum için temel ilkelerden biridir. Almanya’da tam olarak bu gereklilik eksik; çünkü tüm Almanya’da 10 milyon (Berlin’de 700.000) insan, sırf Alman vatandaşlığı olmadığı için federal ve eyalet düzeyinde oy kullanma hakkından mahrum bırakılıyor.
Berlin R2G Senatosu, Aralık 2021’deki koalisyon anlaşmasıyla “Alman vatandaşlığı olmayan insanlar için eyalet ve bölge düzeyinde aktif oy kullanma hakkını sağlamak için federal yasal koşullar yaratma” sözü verdi. Ancak 100 günden fazla bir süre sonra herhangi bir adım atılmadı!
Bu sebeple bir araya gelip çağrıda bulunmak istiyoruyoruz:


– Berlin Senatosu sözünü tutmalı

– Herkes için istisnasız oy hakkı gerçekleşmeli

– Oy hakkı herkes için geçerli olmalıdır!

Yeni hükümet hemen bunu başarmak için tüm araçları kullanmalı – başka her şey demokrasiye aykırıdır!

————————————– Aufruf der Kundgebung auf Deutsch ———————————–

Kundgebung

Keine Demokratie ohne


WAHLRECHT FÜR ALLE

Das Wahlrecht für Alle ist ein Mindestmaß für eine demokratische Gesellschaft. Genau dieses Mindestmaß fehlt in Deutschland; denn 10 Mio. Menschen bundesweit (700.000 berlinweit) sind vom Wahlrecht auf Bundes- und Landesebene ausgeschlossen, nur weil sie keinen Deutschen Pass haben.
Der Berliner R2G-Senat hat mit dem Koalitions- vertrag vom Dezember 2021 versprochen „bundesrechtliche Voraussetzungen zu schaffen, um ein aktives Wahlrecht auf Landes- und Bezirksebene auch für Menschen ohne deutsche Staatsangehörigkeit zu ermöglichen.“ Aber getan hat sich nach mehr als 100 Tagen nichts!


Mit unserer Kundgebung fordern wir:

– Der Berliner Senat hat gefälligst sein Versprechen einzulösen.

– Wahlrecht für Alle ohne wenn und aber.

– Wahlrecht muss für alle gelten!

Dafür muss die neue Regierung sich jetzt mit allen Mitteln einsetzen – alles andere ist undemokratisch!

Organisator*innen:
ABA (Aktionsbündnis Antira)

Right2Cityt/Deutsche Wohnen & co Enteignen

Nicht ohne uns 14%

Seebrücke Berlin

———————————— The call for the rallz in english ————————————

No democracy without


RIGHT TO VOTE FOR ALL

The right to vote for all is one of the minimum requirements for a democratic society. But exactly this fundamental right has not been realized in Germany; because 10 million people nationwide (700,000 Berlin-wide) are excluded from the right to vote at the federal and state level, just because they do not have a German passport.


The Berlin R2G Senate promised with the coalition agreement of December 2021 “to create federal legal conditions to enable an active right to vote at the state and district level even for people without German citizenship.” But nothing has been done after more than 100 days!
With our rally we demand:

– The Berlin Senate has to keep its promise.

– Voting rights for all without exceptions

– The right to vote must apply to everyone!

The new government must now use all means to achieve this – anything else is undemocratic!

https://www.instagram.com/nichtohneuns14prozent/

——————————— Aufruf der Kundgebung in Persisch ———————————
دموکراسی محقق نمی‌شود مگر با

حـــــــق رای بــــــرای هــــمـــــگــــان

حق رای برای تمام ساکنین یکی از حداقل شروط در یک جامعه دموکراتیک است
اما دقیقاً همین حق اساسی در آلمان محقق نشده است. ۱۰ میلیون نفر در سراسر کشور (۷۰۰ هزار نفر در برلین) از حق رای در سطح فدرال و ایالتی محروم هستند، فقط به این دلیل که از تابعیت آلمانی برخوردار نیستند
سنای برلین در توافقنامه ائتلافی خود در دسامبر ۲۰۲۱ وعده داد «شرایط قانونی فدرال را برای ایجاد حق رای در سطح ایالتی و ناحیه‌ای حتی برای افرادی که تابعیت آلمانی ندارند» ایجاد کند
اما با وجود گذشت بیش از ۱۰۰ روز هنوز هیچ اقدامی صورت نگرفته است
برای همین می خواهیم گرد هم بیاییم و با تجمع خود بر موارد زیر تاکید کنیم
.
سنای برلین باید به وعده خود عمل کند
.
حق رای برای همه، بدون هیچ اما و اگر، یک امر مسلم در جامعه‌ای دموکراتیک است
حق رای باید برای همه اعمال شود! دولت جدید برلین باید از همه ابزارها برای رسیدن به این هدف استفاده کند هر اقدام دیگری خلاف اصول دموکراتیک محسوب می‌شود

https://twitter.com/nichtohneuns141