TÜRKÇE
(Deutsch unten/Almancası aşağıda)
Avrupa, Polonya-Belarus sınrında yine gerçek yüzünü gösteriyor: Tel örgüleri, şiddet, asker-polis yığınağı, alağanüstü hal, yasa dışı geri göndermeler, ateş açma, en az beş ölüi, …
Yaz aylarından beri Polonya-Belarus sınırı üzerinden Avrupa geçmeye çalışan binlerce mültecinin son haftalarda yaşadığı durumu Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği nin (UNHCR) Beyaz Rusya temsilcis bile artık “felaket”e olarak tanımlıyor.ii
Suriye, İran, Irak , Afganistan, Yemen gibi ülkelerden gelen mülteciler Belarus’un izniyle Polonya sınırına kadar geldiklerinde tel örgüleri, asker-polis, alağanüstü hal, yasa dışı geri göndermeler ve kurşunla karşılaşıyorlar.
Sınırı bir şekilde geçip Polonya topraklarına ayak basanlar, yasal olarak ilticaya başvurma hakları olmasına rağmen kaba kuvvet ve gaz bombalarıyla geri çevriliyorlar (Pushback). Polonya düpedüz mültecilerin yasal haklarını ve Cenevre Mülteci Anlaşmasını çiğnemektedir. Ekim ayında Polonya parlamentosunda alınan bir kararla meşrulaştırmaya çalıştıkları bu pratiklerini örtbas etmek için sınır bölgesinde uygulamaya konulan olağanüstü hal’le gözlemcilerin ve basının sınır bölgesine girmeleri yasaklandı.
Polonya sınırını geçmeleri engellenen veya geri çevrilen binlerce göçmen sıfır derecesinin altındaki hava koşullarında bataklıklarla dolu balta deymemiş ormanda ölüme terk edilmiş durumdalar. Aralarında yüzlerce çocuğun ve hamile kadının da bulunduğu binlerce insan kısmen kabaca kurulmuş kamplarda barınnıyorlar. iiiGelenlerin büyük bir çoğunun İrak’lı kürtler olduğu söyleniyor. Junge Welt gazetesinin haberine göre Kuzey İrak bölgesel Kürt yönetiminin bir sözcüsünün Rudaw adlı yayına yaptığı bir açıklamada bu sayıyı 8.000 olarak veriğini yazıyor.
Avrupa sanki sırf kendi değerleriymiş gibi sahip çıktığı insan haklarının gereğini yerine getirmektense Belarus’u suçlamakla her zamanki gibi iki yüzlülüğünü meşrulaştırmaya çalışıyor. AB, humanist çevrelerin kendisinden beklediği insani yardım sunmak yerine Polonyanın insanlık ve yasa dışı davranışlarını destekelyerek haklı kılmaya çalışıyor. Almanya İçişleri bakanı Seehofer ‘Polonya, bütün Avrupa için önemli bir hizmet yerine getiriyor’ demekle insan haklarından ne anladığını ele vermiş oluyor.
Avrupa Birliği göçü tamamen kendi kontrolüne almak için sınırlarını denizde ve karada, binlerce insanın ölümü pahasına, askerileştirme ve Libya gibi baskıcı ve Türkiye gibi islami faşist rejimlerle işbirliği yapmakta kararlı.
Her sene Akdenizde binlerce insan boğularak veya donarak ölüyor. Avruıpa Birliğinin sınır ülkelerinde, örneğin Yunanistanda binlerce insan en kötü koşullarda kamlarda yaşamaya mahkum bırakılıyor.
İnsanların ölümünü kanıksayan ırkçı bir anlayışa karşı gelmeyi kendine görev bilen antifaşist ve dayanışmacı grup ve insanlar Polonya sınırında yaşananların karşısında sesiz kalmak yerine SINIRLAR AÇILSIN! çağrısıyla değişik yerlerde proteso eylemleri düzenliyor veya sınır bölgesine gidip yerinde dayanışmayı örgütlemeye çalışıyor.
*******************************************************************
Berlin’de YÜRÜYÜŞ: Pazar, 14.11., saat 14 Uhr Brandenburger Tor
******************************************************************
Garip Bali
—————————————————————————————————————————————————————
DEUTSCH/Almanca:
An der polnisch-weißrussischen Grenze zeigt Europa wieder sein wahres Gesicht:
Nato-Zäune, Gewalt, Militär-Polizei, Ausnahmezustand, illegale Rückführungen (Pushbacks), scharfe Schüsse, mindestens fünf Tote, …
Auch der belarussische Vertreter des Hohen Flüchtlingskommissars der Vereinten Nationen (UNHCR) bezeichnet die Situation von Tausenden Flüchtlingen, die seit Sommer versuchen, über die polnisch-weißrussische Grenze nach Europa einzureisen, inzwischen als “katastrophal”.
Wenn Flüchtlinge aus Ländern wie Syrien, Iran, Irak, Afghanistan und Jemen mit weißrussischer Erlaubnis an die polnische Grenze kommen, stoßen sie auf NATO-Zäune, Militär, Polizei, Ausnahmezustand, Gewalt, illegale Rückführungen, Kälte und Kugeln.
Wer irgendwie die Grenze überquert und polnisches Territorium betritt wird mit brutaler Gewalt und Tränengas zurückgewiesen (Pushback), obwohl er einen Rechtsanspruch auf Asyl hat.
Die polnische Regierung verletzt regelrecht die Rechte von Geflüchteten und die Genfer Flüchtlingskonvention.
Zur Vertuschung dieser Praktiken wurde mit einem Beschluss des polnischen Parlaments im Oktober der Ausnahmezustand in der Grenzregion verhängt und damit der Zugang von Beobachtern und der Presse zur Grenzregion untersagt.
Tausende von Geflüchteten, denen die Einreise verwährt wird oder die nach Betreten des polnischen Gebiets brutal zurück geschickt werden, sind bei Minusgraden in den sumpfigen Wäldern zum Tod ausgesetzt. Unter ihnen befinden sich Hunderte von Kindern und schwangere Frauen, die wie viele andere in grob gebauten Lagern hausen.
Es wird gesagt, dass die meisten irakische Kurden sind. Ein Sprecher der nordirakischen kurdischen Regionalregierung nennt in einer Erklärung die Zahl 8.000.
Europa versucht, wie üblich, seine Heuchelei zu rechtfertigen, indem es Belarus die Schuld gibt, anstatt die Menschenrechte zu erfüllen, die es verteidigt, als ob es seine eigenen Werte wären.
Die EU versucht, das humanitäre und illegale Verhalten Polens zu rechtfertigen, indem sie es unterstützt, anstatt die humanitäre Hilfe zu leisten, die humanitäre Kreise von ihm erwarten. Bundesinnenminister Seehofer verrät, was er unter Menschenrechten versteht, wenn er sagt: “Polen leistet einen wichtigen Dienst für ganz Europa.”
Die Europäische Union ist entschlossen, unterdrückende Regime wie Libyen und islamisch-faschistische Regime wie die Türkei zu militarisieren und mit ihnen zusammenzuarbeiten, um die Einwanderung sowohl auf See als auch an Land unter ihre volle Kontrolle zu bringen, was Tausende von Toten kostet.
Tausende Menschen ertrinken oder erfrieren jedes Jahr im Mittelmeer. In den Grenzländern der Europäischen Union wie Griechenland sind Tausende von Menschen dazu verdammt, unter schlimmsten Bedingungen zu leben.
Anstatt zu schweigen sagen wir ÖFFNET DIE GRENZEN!
Organisiert die Solidarität und protestiert gegen die unmenschlichen Praktiken an der polnischen Grenze und anderswo:
Demonstration in Berlin:
So, 14.11.2021, 14 Uhr, Brandenburger Tor/Pariser Platz