İçinden geçtiğimiz süreç, değişim sancılarının yaşandığı, yeniden alt üst oluşların yaşandığı bir süreç.
Emperyalistler dünyayı yeniden paylaşıp, yeni kamplaşmalar oluştururken, enerji kaynaklarını, gıda ve su hakimiyetini kendi kontrollerine almak için amansız bir rekabet sürdürmektedirler.
Savunma algısı yaratılarak askeri harcamalara milyarlarca euro bütçe ayrılmakta.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, (Hükümet ortakları Yeşilleri ve Hür demokratları da arkasına alarak) askeri harcamalara 100 milyar euro ek bütçe ayırırken, gayri safi milli hasılanın %2,5’ini ayıracağını açıkladı.
NATO’nun, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı gerekçe gösterip çemberini daha da genişletmesi, üzerinde yaşadığımız gezegeni patlamaya hazır barut fıçısı haline çevirmektedir.
Faturasını da dünya halkları ödemektedir.
Kar hırsı ile doğayı dengesinden çıkartarak yaşanmaz hale hızla getiren sermaye sınıfı, çıkarttığı savaşlarla milyonlarca insanın yerini, yurdunu terk etmesine ya da ölümüne sebep olmaktadır.
Dünya da ve yaşadığımız ülkede olup biten her şey hepimizi yakından etkilemektedir. İşsizlik, ekonomik kriz, konut sorunu, çevre sorunları, sağlık sorunu, ırkçılık ve ayrımcılık gibi sorunlar bizleri ve tüm toplumu etkilemektedir.
Silahlanmaya ayrılan 100 milyar euronun ek yükü halka ödetilecek.
Hayat pahalılığın her alanda tavan yaptığı bir sürecin içindeyiz. Enerji fiyatları 4 kat yükselmiş durumda. Mayıs ayı verilerine göre enflasyon yüzde 7,9. Alman Merkez Bankası müdürü Joachim Nagel Rheinische Post’a verdiği demeçte, toplu taşımacılık için yapılan 9,-€ uygulaması ve benzine yapılan indirim süresinin bitmesinin de etkisi ile enflasyonun sonbaharda %10’u bulacağını açıkladı. Çift rakamlı enflasyon oranı 70 yıldan beri ilk defa yaşanmakta.
Bu da yetmez gibi, hükümet, bugüne kadar milyarlarca euro kar yapan enerji şirketleri bu dönemde müşterileri ile yaptığı fiyat anlaşmasından daha pahalıya ürün satın almak zorunda kalacaklarını gerekçe göstererek, enerji şirketlerinin bu fiyat farkını ek ödenek ile halka ödetmektedir. Bu yükü halka ödeten, karı kendilerine alan sermaye sınıfı hükümet tarafından korunmaktadır.
Ukrayna`da sürdürülen savaşın bir an önce sona ermesi için çaba göstermek yerine adeta savaş çığırtkanlığı yapan hükümet ve ana muhalefet, savaşın faturasını halka ödetmek istemekte, sonbaharda olabilecek sokak gösterilerini şimdiden kriminalize etmeye çalışmaktadırlar.
Kriz dönemleri dalgalı dönemlerdir. Solcuların, sosyalistlerin savaşa karşı ve yaşanan krize karşı muhalefeti örgütlemesi, asli görev olarak önümüzde durmaktadır.
Sol yapmazsa başkaları yapacak, hayat boşluk tanımaz.
Evet bu somut durumu aşırı sağ/ırkçı partiler kullanmaya çalışacaklardır. Fakat hayat pahalılığını bu ülkenin solu değil de sağı örgütleyecekse, solun şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekmez mi?
Ekonomik krizin yaşandığı her dönemde, toplumun en zayıf kesimi olan göçmenlere yönelik düşmanlık ve saldırılar dahada yoğunluk kazanır. Bunun bilinci ile zaten var olan ırkçılığa/kurumsal ırkçılığa karşı ve olabilecek yeni gelişmelere karşı güçlü bir karşı duruşa ihtiyacımızın olduğu açıktır.
Biliyoruz işimiz zor. Ama işimiz ne zaman kolay oldu ki. Artık herkesin kendine gelmesinin zamanı. Zaman, geçmişi yad etme zamanı değil, bugünden geleceği kurmanın zamanı.
Türkiyeli toplumun önemli bir kesiminin ülkedeki siyasi atmosferden direk etkilenmekte olduğunun farkındayız. Bugüne kadar bütün birlikler ve ayrılıklarımız Türkiye kaynaklı oldu.
Gelin yaşadığımız ülkedeki sorunlar etrafında birleşelim ya da ayrışalım. Ülkedeki herhangi bir siyasi geleneğin taraftarı olmak buna engel olmamalı. Öyle renkli demokratik ortak güç yaratalım ki, yapacağımız her müdahale toplumda karşılık bulsun.
Bu nedenle, www.duvaryazisi.org olarak, bir yandan karşı çıkılması gereken, diğer yandan nasıl bir gelecek istiyoruz konularında ortak bir tartışma zemini yaratmak gerektiği düşüncesindeyiz.
Eşitlikçi, özgürlükçü, doğayı koruyan ortak bir gelecek için mücadele yöntemlerini tartışan, var olan çalışmalar arasında bağ kuran ilişki ve tartışma ağına ihtiyaç olduğu kanısındayız.
Not: yaklaşık bir yıllık yayın hayatını geride bırakan www.duvaryazisi.org ağırlıklı olarak Almanya konularına yer verdi. Bu, yayın kollektifimizin Almanya´da yaşayanlardan oluşmasından kaynaklanmakta. Avrupa`nın diğer ülkelerinde yaşamını sürdüren ve sayfamıza yazarak katkı sunmak isteyen dostlarımızın katkılarını bekliyoruz.
DuvarYazisi.Org